Bunaltıcı sıcak, yoğun trafik ve yakalanmaktan korktuğum kırmızı ışıkların dayanılmaz eziyetinden biraz da olsa uzaklaşmanın yolu radyo dinlemek. Özellikle diyalogların bol olduğu programları. Ve tam da böyle bir programın içinde buluyorum kendimi. Bir erkek yakınıyor 'Kadınlar araç kullanmasınlar. Trafikteki en büyük tehlike onlar' diye. Sunucu ile şakalaşmalar, gülüşmeler. Derken bir kız bağlanıyor canlı yayına. 'Kusura bakmasınlar ama kadınlara neredeyse kaza yaptıracak kadar tehlikeli araç kullanan erkekler çıkmamalı trafiğe' diyor.

Yine karşılıklı yorumlar, şakalar, gülüşmeler. Sonra iş tatlıya bağlanıyor.

Gülümsüyorum ben de. Program sayesinde yarım saatlik yolu çok sıkıntılı geçmeden bitiriyorum.

* * *

Otoparka aracımı park ederken bu kez ilginç bir diyaloğun içinde buluyorum kendimi. Adamın biri aracının içinde el kol hareketleri ile bir şeyler söylüyor. 'Ne oldu' diyorum aracımdan daha inmemişken. Camı açıyor. 'Böyle araç park edilir mi' diyor. Şöyle bir sağıma soluma bakıyorum. Gözlerim hipermetrop astigmat olduğu için acaba bir şey mi kaçırdım diye iyice inceliyorum etrafı. Bir anormallik yok. Yüzüne bakıyorum. O devam ediyor konuşmasına; 'Buradaki araçlar nasıl dönecek?'

Araçları arıyorum. En yakını benden 3 metre uzakta. Acaba bir tır var da ben mi engelliyorum diye bu kez gözlerim bir tır arıyor otoparkta. Ama o da yok.

Park ettiğim yerde aracımdan inip yürürken, o devam ediyor bir şeyler söylemeye. Duymuyorum artık.

* * *

Tabii canım sıkılmıyor da değil.
Park ettiğim yer bomboş. Tarla gibi. Üstelik günlerden pazar. Otopark çok merkezi olmayan bir yerde. Etrafındaki işyerlerinin çoğu da kapalı. Neredeyse 30 araç alabilecek kapasitede bir otopark ama toplasanız 10 araç yok.

Şimdi bu karşılaştığım durumun adı ne?

Belli ki üstüme sıçrayan bu kişi ya mutsuz uyanmış ya birileriyle kavga etmiş sinirini bir başkasından çıkarmak istiyor ya da normal değil.

Hangisi bilemiyorum ama bildiğim bir şey var ki az önceki radyo programında içini döken kız çok haksız da değil.

Kendi kendime söyleniyorum yürürken 'Bana bunları söyleyerek başın göğe mi erdi şimdi? Erkeksin ya trafikte kral sensin. En iyi sen park edersin, en hızlı sen kullanırsın, en dikkatli sensin. Hem sen bu otoparkın kahyası mısın?'

Söylenmekte haklı buluyorum kendimi. Kendi kendimi onaylıyorum.

* * *

Kadına her zaman değer veren erkekler lütfen alınmasın ama trafikte pek çok erkek son derece saygısız. Ve meydana gelen kazalarda sürücüler büyük oranda erkek. Çoğu gereksiz cesaretten, hızdan ve alkollü araç kullanmaktan kaynaklanan.
Bizim istediğimiz biraz saygı.

Hepsi bu…