Sektördeki maliyet artışları ve üreticilerin karşılaştığı zorluklar hakkında önemli açıklamalarda bulunan Antalya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yaraşcı, süt fiyatlarının üreticinin zarar etmesine yol açacak seviyelere indiğini belirterek, üreticilerin sektörden çıkmak zorunda kaldığını söyledi.
ÜRETİCİLER ZOR DURUMDA
Başkan Yaraşcı, “Üreticinin elinden çıkan süt fiyatlarına bakıldığında, üretici yılbaşının önünde sütünü 14,65 TL’ye satıyordu. Bu rakam, gerek kooperatif gerekse çiftlik sütlerinde 50 kuruş aşağı, 50 kuruş yukarı değişebiliyordu. Ancak yılbaşından sonra Ulusal Süt Konseyi referans fiyatını 17,15 TL olarak açıkladı. Üreticinin elinden çıkan fiyat bu. Fakat bazı sanayiciler, bu fiyatın üzerinde süt almayı tercih etti. Bazı yerlerde 18 TL’ye, bazı yerlerde ise 17,50 TL’ye süt almaya başladılar” dedi.
ÜRETİCİLER SEKTÖRDEN ÇIKIYOR!
Fiyat artışlarının üreticiye olumsuz yansıdığını dile getiren Yaraşcı şu ifadelere yer verdi; “Bakanlık, bu fiyatın altına kesinlikle inilmeyecek diye duyurdu. Çünkü inildiği takdirde üretici zarar eder ve üretimden çıkar. Bakanlık, üreticilere omuz vererek bu fiyatın altına inilmesine karşı durdu. Ancak, bu fiyatla ilgili bazı üreticiler henüz alım yapmadılar. Çünkü süt parası, sanayiciden üreticiye 3-4 ay sonra ödenebiliyor. Önceden bu süre 1,5-2 aydı. Şimdi ise bu süre 3-4 aya kadar uzadı. Üreticiler, 'Biz zarar ediyoruz' diye bağırıyor ve sektörden, istemeden de olsa, çoğu işletme ve üretici çıkmak zorunda kalıyor”
‘YEM MALİYETLERİ ÜRETİCİYİ ZORLUYOR’
Hayvancılıkla ilgili yaşanan zorluklara dikkat çeken Yaraşcı, “Her yılbaşında asgari ücret belirleniyor ve buna göre yeni piyasalar şekilleniyor. Üreticinin de aldığı yemin ham maddesinin yüzde 60’ı dışarıdan geliyor. Dışarıdan gelen bu ham maddeyi içeride işlemek için işçilik maliyeti, enerji maliyeti de cabası. Yani, yem maliyeti artıyor ve bu da üreticinin maliyetlerini yükseltiyor. Asgari ücretin artışı, işçi maliyetleri gibi her şeyi etkiliyor” diye konuştu.
TMO ANTALYA’DA DA OLMALI!
Yem fiyatlarının yanı sıra, TMO'nun Antalya'da yerleşik olmamasının da büyük bir sorun teşkil ettiğini belirten Yaraşcı, “TMO, üreticimize periyodik olarak arpa ve mısır temin ediyor ancak Antalya’da ofisi bulunmuyor. Bu yüzden bu ürünlere ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Denizli, Afyonkarahisar gibi illerden ulaşabiliyoruz, ama bu da yol maliyetlerini artırıyor. Antalya’da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
ÜRETİM DÜŞÜŞÜ ÜRETİCİYİ ZORLUYOR
Sanayicilerin ve üreticilerin karşılaştığı gizli maliyetlere de değinen Yaraşcı, “Sütün taşıma maliyeti, mazot fiyatları, aracın yıpranması, sanayicinin altyapı masrafları ve işçilik gibi gözle görülmeyen birçok maliyet var. Bu masraflar da üreticinin ve sanayicinin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor” dedi.
Köylerdeki üretim düşüşüne de dikkat çeken Yaraşcı, “Bugün 10 ton, 12 ton süt üreten köylüler, şimdi sadece 2,5-3 ton süt üretebiliyor. Eğer köylü para kazanabilse, hayvancılığı bırakmaz. Ancak para kazanamadığı için, üretici hayvancılığı bırakmak zorunda kalıyor. Tarım ve hayvancılık sektöründe artık en genç üretici ortalaması 45-55 yaş arasında. Yeni nesil, para kazanamadığı için bu sektöre sıcak bakmıyor” diye konuştu.