Psikolog Mevlüt Ülgen, 18-24 Mart tarihleri arasının ‘Yaşlılara Saygı Haftası’ yaşlı refahı ve esenliğini odak alarak, yaşlıların talep ve beklentilerine yönelik farkındalığı artırmak, sorun ve ihtiyaçlarına dikkat çekmek için değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.  Psk. Mevlüt Ülgen, “Yaşlı bireyler birikimi, deneyimi ve yaşama kattıkları değerler ile yaşlılık döneminde refah ve güven içinde, toplumsal yaşamın her aşamasına katılarak saygın bir şekilde yaşamayı hak etmektedirler. Yaşlı bireylerin toplumsal refah ve katılımı için yeterli gelir düzeyine sahip olması gerekmektedir. Bunun için hak temelli örgütlenmiş sosyal koruma ve güvenlik sistemleri büyük önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi. 
TOPLUMSAL YAŞAMA KATILIMLARI SAĞLANMALI
Psk. Ülgen, yaşlı bireylerin toplumsal yaşama katılımını sağlamak ve saygın bir şekilde yaşamalarını desteklemek gerektiğini ifade ederek, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz, tüm hassas gruplar gibi yaşlı bireyleri de derinden etkilemiş ve etkilemektedir. Yaşlı bireylerle yapılan araştırmalarda yaşlı bireyler en fazla emekli maaşları ve sosyal desteklerin yetersizliğinden, sağlık hizmetlerine erişim sıkıntısından; sosyal dışlanma ve ayrımcılıktan yakınmaktadır. Evde bakım ve kamusal kurumsal bakım hizmetlerinin yetersizliği, bakıcı sorunu önemli sorunlar arasında yer almaktadır” dedi. Evde bakım ve kamusal kurumsal bakım hizmetlerinin yetersizliği ile yaşlıların toplumsal yaşama katılımını sınırlayan çevresel engellerin önemine dikkat çeken Psk. Ülgen, “Makro ve mikro çevre olarak ifade edilen yapılandırılmış çevreler yaşlıların toplumsal yaşama katılımını sınırlandırmaktadır. Kent mimarisi,  yollar, kaldırımlar, , konutlar, ulaşım kısaca kamusal ve özel yaşam alanları yaşlı bireyler için engellerle dolu olup, yaşlı bireyleri hareketsiz yaşam ve izolasyona sürüklemektedir” açıklamalarına yer verdi.

EKONOMİK VE SOSYAL PROGRAMLAR
 Psk. Mevlüt Ülgen, yaşlılara yönelik ekonomik, sosyal ve siyasal programların yaşlılığa özgü ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, “Yerel ve ulusal düzeyde oluşturulacak ekonomik, sosyal ve siyasal programlar, politikalar, kent planlamaları ve yaşam alanları; yaşlılığa özgü temel özellikleri, sosyolojik ve demografik değişimleri dikkate alarak toplumun ve yaşlının yaşam kalitesi, refahı ve esenliğine odaklanarak yapılmalıdır” dedi. 

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER