Manavgat son günlerde belediyeye yapılan operasyonla gündemde. Bu gündemin hızı içinde başka bir şey daha yaşandı Manavgat’ta. Zeus’u öldürdüler! Memlekette ne Zeus’lar, ne aslanlar öldürülüyor, bu da onlardan biri. Zeus bir aslan… Aslan Diyarı diye bir yer var Manavgat’ta, safari park gibi bir şey. Zeus işte oradaki aslanlardan biri… Son yıllarda bunların sayısı artmaya başladı. Antalya merkezde de var bunlardan. Nasıl kuruluyorlar, nasıl denetleniyorlar, aslanlar, kaplanlar ülkeye nereden geliyor, nasıl sokuluyor, bunları soracağız. Önce yaşananları anlatalım.

ASLANA KARŞI DESTAN YAZDIK
Zeus, Aslan Diyarı’ndan kaçtı. Tabii bize göre firar ama aslan için öyle değil. Bulduğu bir delikten, boşluktan yürüyüp gitmesinden başka bir şey değil bu. Hayvanı doğasından dolayı yargılayacak değiliz. Fakat haberlerde ‘firar’ diye çıktı. Gördüğü delikten çıkıp gitti diye hain ilan ettik yani Zeus’u. Yolda gördüğü bir çiftçiye saldırdı. Çünkü açtı. Çiftçi aslanın elinden yaralı kurtulmayı başardı. Aslanın peşine düşüldü. Bir yerde sıkıştırıldı ve öldürüldü. Ne kadar kahramanca (!) bir operasyon… Destanı yazılır bunun (!).

UYUŞTURUCU TÜFEK BİLE YOK
Güven İslamoğlu, sosyal medya hesabından tepki gösterdi bu katliama. Aslan Diyarı’nın kapatılması gereken yerlerden biri olduğunu yazan İslamoğlu, “Aslan Zeus oradan kaçmış. 1 kişiyi yaralamış. Vurmuşlar… Kim kaçırdı? Denetim var mı? Veteriner var mı? Bu durumlar için acil önlem prosedürleri var mı? Kim izin verdi? En azından bir uyuşturucu tüfek bulundurun insafsızlar... Aslanı getir toplumun içine sok, sonra da kaçtı diye vur. Hayvanın özgürlük için verdiği çabaya bir de firar demişler” dedi.

HAYVAN TİCARETİ İNSANLIK SUÇU
İşte sorulması gereken sorular bunlar. Aslan, kaplan, maymun gibi hayvanlar bu ülkeye nereden, nasıl getiriliyor? Bunun ticaretini kimler yapıyor? Bu sistem nasıl işliyor? Bu aslan parklara, safari parklara, kim, nasıl ruhsat veriyor? Bunları kimler denetliyor? Acayip pis kokuların geldiği bir alan burası… Hayvanların doğal ortamlarından kaçırılıp satılması, ticaretinin yapılması, bu şekilde kapatılması, özgürlüklerinden mahrum bırakılması, işletilmesi bir insanlık suçu… Bu net.

TURİZM DÜNYASINA YENİ KÖLELER
Daha önce tatil beldelerinde pıtrak gibi yunus parklar açılıyordu. Kamuoyunun tepkisi üzerine bu parklar kapatıldı. Yunuslar, köpek balıkları özgürlüklerine kavuştu. Yunus parkların açılması yasaklandı. Ardından bu safari parklar türedi. Demek ki böyle bir sektör, bir ticaret ağı var. Köle ticareti gibi bir şey… İnsanlık tarihinin kara, kirli sayfalarından biridir o ticaret. Afrika’dan topladıkları, yerinden, yurdundan, ailesinden kopardıkları insanları bir adada toplayıp, başta Amerika olmak üzere, dünyanın her köşesine köle olarak sevk ediyorlardı. Aynı şeyi şimdi de hayvanlara yapıyorlar. Sırtlarından para kazanmak için safari parklar açılıyor. Bir deri bir kemiğe dönüşmüş, kaburgaları sayılan zavallı hayvanlara turistler et atıyor. Turist yoksa et de yok yani. Turizme bakın hele!

HAYVAN TİCARETİ NASIL İŞLİYOR?
Kamuoyunda bu konuyla ilgili çeşitli iddialar var. Bir çarkın işlediği, ticaretin bu çark üzerinden yürüdüğü, çarka dahil olan insanların hayvan getirdiği ya da getirilen hayvanı bir süre evinde, bahçesinde besleyip yüksek paralar karşılığı sattığı anlatılıyor. Kollanan bir ticaret yani… Bu çark üzerinden birileri para kazanıyor. Hatta kimi zenginlerin, toprak ağalarının, gösteriş manyağı tiplerin villa bahçesinde aslan, kaplan beslediği, misafirlerine bunlarla hava attığı yönünde laflar dolaşıyor ortalıkta. Mesela yurtdışında bir timsah yavrusu sokuluyor memlekete. Muhtemelen de kaçak bir şekilde… Bu timsah yavrusu, biraz para kazanmak isteyen birine teslim ediliyor. Diyelim ki iki-üç iş yapıp altına araba çekmek isteyen bir genç, evinin bir odasında besliyor bu hayvanı. Sonra da ya kendisi satıyor ya da hayvanı getirip ona bırakanlar alıp götürüyor. Geçenlerde gümrükte, ülkeye kaçak şekilde sokulmaya çalışılan bir maymun yakalanmıştı. O maymun ve Manavgat’ta katledilen Zeus, bu sistemin kanıtları.