Ve de asırlık kadim ağaçları zeytinlikler, sessiz sedasız ‘maden şirketlerine’ açılmış. Ne diyelim, zeytincilikle uğraşan üreticilere haydi hayırlısı mı(!) diyelim ne diyelim? Verilen haberlere göre, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören teklif, TBMM'den geçerek yasalaşmış. Yani, kamuoyunda 'süper izin' olarak anılan kanun değişikliği kabul görmüş. Elinize sağlık beyler ya!
***
Üzerine basarak tekrar yazalım, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da içeren kanun teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda bilmem kaç oyla kabul edilmiş nokta. Enerji ve maden alanlarına yönelik köklü düzenlemeleri içeren tırnak içinde bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, torba kanun mu her ne ise kabul edilerek yasalaşmış. Lafı eğip bükmeden yazalım dedik. Gerisi oldukça karışık ruhsat bedeli tanımı, maden faaliyetlerinde izin sürelerinde değişiklik falan filan. Madde madde alt alta sıralanmış da bizim merak ettiğimiz, zeytin ağaçlarına sarılarak kesilmesine engel olmak için günlerce feryat figan zeytinliklerinde nöbet tutan üreticilerin hali ne olacak?
***
Toplum olarak biliyor ve takip ediyoruz, enerji ve madencilik faaliyetlerini hızlandırmayı amaçlayan Torba Yasa teklifi günlerce Meclis’te tartışılmış, açık oturumların gündemi olmuştu. Ee ne oldu sonunda zeytinlikler ‘torbaya sığamadı’ ve köylünün gözü gibi bakıp koruduğu geçim kaynağı, kadim zeytinlikler acımasızca yok olmaya mahkum oldu. Elin oğlu zeytinliklerini korumak için köylüye destek olurken biz köstek mi oluyoruz ne? Da, konunun siyaset yönüne bakılacak olursa kanunun özellikle kritik ve stratejik madenlerle ilgili yatırımların önünün açılacağı görüşü savunuluyor. Doğru ya, büyüklerimiz daha iyi bilir değil mi?
***
Ha, burada bir parantez açıp hatırlatalım önemli ayrıntıyı, düzenlemeye göre hangi zeytin ağacının kesileceğine, maden ocağı şirketinin uzmanları karar verecekmiş, hatta bazı uzmanlar ise zeytin ağaçlarının taşınabileceğini söylüyor, toplum da ‘aman efendim lütfettiniz’ diyor. Hani dedik ya, zeytinlikler madencilik faaliyetlerine açılmamalı diye, sert tepkiler de ardı ardına geliyor elbet. Başta TEMA Vakfı gibi çok sayıda kurum karara karşı çıkıyor ve ‘zeytinliklerin yok olmasıyla köylülerin geçim kaynağının, kültürünün ve anılarının yok olacağını’ üzerine basa basa söylüyor, derin cümleler. Peki, bozulan ekolojik dengeden naber? Eyvah daha da eyvah. Sağlıcakla kalın.