*** Emekli maaşlarına Temmuz ayında yapılacak zam miktarı merak edilirken başkentten en düşük emekli maaşlarıma zam müjdesi(!) geldi. Artış miktarını kimi azımsadı, kimi 'aldık kabul ettik' dedi. De, bu artış tüm emekli aylıklarına aynı oranda yansımayacakmış. Ya nasıl yansıyacakmış? Orası henüz belli değil. Belli olan bayram ikramiyesini artıracak alternatif çalışmaları. Olsun artık değil mi? 2018'de bin lirayla başlayan ikramiye halen bin lirada(100 TL artışla) takıldı kaldı.
*** Dedikten sonra birlik, beraberlik ve bereket ayı Ramazan'ı toplum olarak bu yıl buruk karşıladık. Asrın felaketinin yaşandığı deprem bölgesinde ise zor bir Ramazan yaşanıyor. Onların ne sahur ne de iftar hazırlıkları var. Hepsi buruk, üzgün ve düşünceli. Her ne kadar çadır kentlerin mutfaklarında hummalı hazırlıklar yapılıyorsa da depremzede aileler evlerini düzenlerini arıyor. Özetle geçen yıl yaşadıkları Ramazan ayının özleminde.
*** Beri tarafta Ramazan geldi ama etiketlerle vatandaşın bütçesi arasındaki makas iyiden iyiye açılmış. İşte bunu kanıtlayan bir açıklama Ankara'dan geliyor 'Enflasyon yıkıcı ve tahrip edici' diye. Ramazan alışverişinde olan vatandaş ne almaktan önce, neyi alabileceğini hesap eder olmuş. Gram gram almak da çare değil. Yüksek enflasyon, fahiş fiyatlar dokunanı yakar olmuş etin, sütün, zeytinin, peynirin hatta iftar softasının baş tacı hurmanı bile yanına yaklaşılmaz olmuş. Ekonomistlerin açıklamalarına göre durum ahvalin nedeni, yanlış ekonomi politikaların sonucuymuş. Bu gidişle aklımıza da kayyum atanacak.
*** Bir de şu çözülemeyen ilaç krizi ile ilgili iki çift kelam edelim. Allah aşkına nasıl bir kriz ki çözülemiyor. Aralık ayında kur güncellendi. Şubat'ta ilaca zam geldi ama hala bulunamayan ilaçlar var. Reçeteye yazılan birçok ilaç eczanelerde bulunamıyor. Muadilleri ise çok pahalı alınmıyor. Konu insan sağlığı beyler, hani unutulduysa.
