Başta Antalya olmak üzere memleketimizin birçok antik kentinde, arkeolojik mekanında, tarihi coğrafyasında ayak izlerine basacağınız Nevzat Çevik, binlerce yıllık bir yemek masası paylaştı sosyal medyasında: “Limyra’daki Xntabura mezarından Likya soylu sofrasını anlatan tek belge. Balık, karides ve Likya’nın ünlü domuz jambonunu hatırlatan domuz kafası ve elbette yemek takımı... Bu eşsiz eser Antalya Müzesi’nde sergileniyor”. Nevzat Hoca böyle anlatınca gidip görmemek olmazdı. Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yolunu tuttuk. Müzeci arkadaşlar, bu eserin sergilenmediğini, depoda olduğunu söylediler. Depo tıka basa eser dolu. Sergilemek için yer bulunamıyor. Yüzyılın keşiflerinden biri olan Patara Yol Anıtı bunların en ünlülerinden biri. Birçok araştırmaya kaynaklık eden anıt, bir türlü sergilenemiyor. Sergilenmesi için hazırlanan bölümü Yorgun Herakles heykeli kaptığı için anıtı görmemiz başka bir bahara kaldı.

İKİ BAKANLIK ANLAŞAMIYOR

Antalya’ya artık yetmeyen müze için uzun süredir çözüm aranıyor. Yeni bir müze yapılacak. Fakat yeni müze işi yılan hikayesine döndü. Mevcut müze binasının yıkılarak yenileneceği, büyütüleceği söyleniyor. Oysa çok güzel bir bina bu, yıkılması kötü olur. Üstelik 50 yılı devirdi, artık bir tarihselliği de var. Bahçesine ek binalar yapmak da seçenekler arasında. Antalya Müzesi’nin çok güzel ve geniş bir bahçesi var. Oldukça ferah, kente, kentliye nefes aldıran bir bahçe... Eğer ikinci seçenek hayata geçirilirse bu bahçeden olacağız. Üçüncü formül de yandaki Karayolları arazisine yeni ve büyük bir müze binası yapmak. Fakat yıllardır konuşulan bu formül bir türlü ilerlemedi. Devletin iki kurumu, iki bakanlığı anlaşıp ülke yararına bir iş yapamıyor. 

ÇEVİK’İN LİKYA KİTABI

Eseri göremeyince Nevzat Çevik hocayı aradım. Geçtiğimiz günlerde başarılı bir ameliyat oldu. Hem hal hatır sorup geçmiş olsun dedik, hem de anlattığı yemek masasının sergide değil, depoda olduğunu söyledik. Depoda değilmiş, küçük bir parça olduğu için dikkatlerden kaçıyormuş. Nevzat hoca yerini tarif etti. Limyra antik kentinden eserlerin sergilendiği vitrinde bulduk bu güzel şeyi. Meraklıları Nevzat Çevik’in ‘Likya Kitabı’nda hem görseline hem de detaylı bilgilere ulaşabilirler. Şu müzeye yeni bina işine de hep birlikte el atalım, Antalya’ya, Akdeniz’e, Likya’ya yakışan nitelikte, güzellikte, büyüklükte bir müzemiz olsun. Haydi Antalya!

İşgale aynı gün müdahale

“Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali” belgeselinin yönetmeni Metin Avdaç, yılın belli zamanlarını Antalya’da geçirir. Bir süredir İsviçre’de dolaşıyordu, Antalya’ya döndü. Önceki gün denize girmek için Konyaaltı’na gitmiş. Özel işletmenin yaptığı işgali de Büyükşehir Belediyesi’ne şikayet etmiş. Konyaaltı Sahili’nin, plajların bu kış yenilendiğini hatırlatan Avdaç, “Mayıs ayında duşlar ve soyunma kabinleri kurulurdu. Bu yıl duşlar ve tuvaletler halen hizmete girmedi. Sahildeki özel bir işletme, halkın ücretsiz faydalanacağı tuvaleti kendine tahsisli gibi dizayn etmiş” diyor. Yani özel işletme halkın tuvaletine çökmüş. İşgali X hesabından, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Muhittin Böcek’i etiketleyerek duyuran Avdaç’a Büyükşehir’den hemen dönmüşler. Belediye yetkilisi ilgileneceklerini bildirmiş. Sonrasında olanları yine Avdaç’tan dinleyelim: “Akşam tekrar yürüyüşe çıkınca gördüm. Özel işletmenin gaspını bitirmişler. Tuvaletler halka açık hale getirilmiş. Tabii ki daha açılmadı. Yüzlerce insan denize giriyor, çoluk çocuk tuvalet ihtiyaçlarını sanırım denizde gideriyorlar. Yine de sesime ses verdikleri için Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum”. İletmesi bizden…

Koçak oradan oraya...

Konyaaltı Belediyesi’nde çalışan CHP eski il yöneticisi İbrahim Koçak, yeni görev yeri olarak fidanlığa gönderildi. Eski başkan Semih Esen’in il başkanlığı döneminde birlikte siyaset yaptığı, ekip arkadaşı Koçak, Konyaaltı Belediyesi’nde de yanında yer aldı. Konyaaltı Belediyesi’nin bir dönem Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünü yürüten Koçak, Semih Esen tarafından da hayvan barınağına sürgün olarak gönderilmişti. Şimdi de Semih Esen’in ekibinde yer aldığı gerekçesiyle görev yerinin değiştiğini düşünen Koçak, yeni görevini sosyal medya üzerinden duyurdu.

Meltem’de trafik zor çözülür

Ters Köşe’de Salı günü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önündeki trafik keşmekeşini, kaldırımı işgal eden araçları yazmış, yetkilileri göreve çağırmıştık. Köşeyi okuyan Hasan Hüseyin Dulun, bölgeyle ilgili kendi gözlemlerini yazıp gönderdi. Şöyle diyor: “Eğitim ve Araştırma Hastanesi etrafındaki park mevzusu yeni değil. Üstelik gelir kapısı... Park eden araçlardan ücret alınıyor. Yandaki park alanında yer bulmak mesai günleri olanaksız. Meltem sokaklarına kadar uzar park mevzusu”. Gerçi biz park alanı olarak ayrılan yerleri kast etmiyorduk. Duraklamak bile yasak olan, hatta ikinci sıralara bile park edilen yerler trafiği mahvediyor. Yani bölge, bir dokun, bin ah işit durumda.

Günün sloganı

Döşemealtı Cezaevi’nde hakim karşısına çıkacağı günü bekleyen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz için atılan sloganı hatırlatalım: Mesut Kocagöz’e özgürlük!