Zeytinlikleri ve meraları tehdit eden kanun teklifi komisyonda kabul edildi. Çevreciler, üreticiler, halk ayakta. ‘İnsan’ olan ayakta yani… Şimdi de İklim Kanunu gündemde… İklim kriziyle mücadeleyi değil, krizi daha da derinleştirmeyi göze alan bir girişim gibi bu. Artık iyice belli ki bu iktidar doğayı, toprağı, havayı, suyu bizim kadar sevmiyor… Her şey, ama her şey, sömürge madenciliğinin bitmez tükenmez iştahına kurban ediliyor. Sıra zeytine geldi. İnsan evladının 6-7 bin yıllık kardeşi, azığı, karın tokluğu olan zeytine.

LYRBOTON KOME
Zeytin denildiğinde akla gelen en büyük yerleşim, muhtemelen Antalya’daki Lyrboton Kome’dir. Kepez’in Varsak beldesindeki bu yerleşimin ikinci adı ‘Elaibaris’. Bu da ‘yağ çiftliği’ anlamına geliyor. Yani adını zeytinden alan antik bir yerleşim var Antalya’da. Anadolu’nun bilinen ilk vakfı olan, yaklaşık 1800 yıllık ‘Zeytin Vakfı’ da burada kuruldu. Kentin kadın ağası Arete’nin torunu, Kille’nin oğlu Mouas, kurduğu bu vakfın senedini, gelecek kuşaklara, yani bizlere de kalsın diye taşa kazıttı. Hala o taşta duruyor. Fakat bazılarına işlemiyor bu kelimeler. Arete’den bahsetmişken bir inceliği de atlamayalım. Arete, ‘erdem’ anlamına geliyor. Lyrboton Kome’deki ünlü kuleyi yaptıran ‘kadın ağa’ Arete’nin, adının anlamı bu. Erdem günümüzde erkek ismi ama antik çağlarda kadınlara yakıştırılıyor. Bunu da geçerken bir kenara not edelim.

DALINI KIRANA BÜYÜK CEZA
Lyrboton Kome hakkındaki detaylı bilgilerimizi Nevzat Çevik başkanlığında yapılan kazı ve araştırmalara borçluyuz. Antalya Ticaret Borsası’nın ayakta tuttuğu Zeytinpark’la ilgili yapılan bir toplantıda konuklara dağıtılan ‘Zeytinname’yi de Nevzat Çevik kalemi aldı. Şöyle yazdı: “Hemşerimiz Varsaklı Kille’nin oğlu Mouas, İS 2. yüzyıldan bir ders verir: İmparator Hadrian ve Apollon’a adadığı, 600 adet kültürlenmiş zeytin ağacını, Üç Zeytin ve Kallikades Armada’daki zeytinlikleri ömür boyu annesi Kille’ye devreder. Vakıf zeytinliğini annesi öldüğünde komorkhos (muhtar) yaşatacaktır. Bu zeytinlikler, satılamaz veya elden çıkarılamaz. Gelirleri vakıf dışında başka bir amaçla kullanılamaz. Aksini yapan, Perge Artemisi’ne 1000 Dinar ceza ödeyecek. Ve bu hususlar her daim aynen korunacak”.

ZEYTİNİNE SAHİP ÇIK
Yaklaşık 2 bin yıl önce Anadolu’da kaleme alınan, taşa işlenen bir metin bunları söylüyor. ‘Kesemezsin, sökemezsin, satamazsın, elden çıkaramazsın’ diyor... Zeytinname’yi “Koruyamadık” diye bitirmiş Nevzat Çevik. Bu metnin kaleme alındığı günlerde, kişi başına düşen yıllık zeytinyağı tüketimi, IOC üyesi ülkelerde 14 litre. Şimdiki Yunanistan’da 19.5, Antik Yunanistan’da ise 55.5 litre. Türkiye’de ise sadece 2 litre. Tam bir uçurum… Bir zamanların zeytin yurdu Anadolu, zeytinyağı zengini bu topraklar; zeytini sevmeyen siyasetçilerin, bürokratların, devlet erkanının elinde perişan hale geldi. Sömürge madenciliği, inşaat ağaları söküp atıyor zeytinlerimizi. Yaşanan budur ey güzel ülkem! Kalk ve zeytinlerine sahip çık.