ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, depremlerin ve doğal afetlerin insan hayatını ve kentleri olumsuz etkileyebilecek büyük riskler taşıdığını vurgulayan Karancı, “Bu risklere karşı alınacak tedbirler, büyük önem taşıyor. Ülkemizde sıklıkla yaşanan depremler, doğal afetlere karşı dirençli bir toplum ve kentleşme anlayışının benimsenmesini zorunlu kılıyor” ifadelerine yer verdi.
 

GÖLCÜK HATIRLATMASI

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nda (JMO) geçtiğimiz yıl meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin yıl dönümü nedeniyle oda binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı okuyarak, “1999 Gölcük depreminin yıl dönümü olan 17 Ağustos tarihinde, doğa kaynaklı olayların afete dönüşmemesi, afet risklerine karşı etkin bir mevzuat altyapısını, güçlü kurumsal yapılanmayı, afet güvenliğini önceleyen bir ekonomiyi, tedbirleri kararlılıkla uygulayan bir bürokrasiyi ve afet farkındalığı yüksek bir toplumu oluşturmak düşüncesi ile sizlerle bir araya gelirdik. Çünkü 1999 Gölcük Depremi 20 bin civarında insanımızı hayattan koparmış, 50 binin üzerinde yurttaşımızın yaralanmasına sebep olmuştur. 113 bin yapı yıkılmış ve 365 bin bina hasar görmüştür. 1999 depremlerinin can ve mal kayıplarının yanı sıra ekonomiye de etkisi büyük olmuş, bu depremler 2001 ekonomik krizinin önemli sebeplerinden biri olarak kabul edilmiştir” diye konuştu.

DEPREMİN MALİYETİ EN AZ 104 MİLYAR DOLAR

‘6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğünde ve 9 saat sonrasında, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi’ diyen Karancı, “Bu iki büyük deprem başta Kahramanmaraş ve Hatay olmak üzere Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ olmak üzere 11 ilimizi etkiledi. Depremler sonucunda Türkiye’de resmî rakamlara göre en az 50 bin 783 kişi hayatını kaybetti, toplam 122 binden fazla insanımız ise yaralandı. Türkiye'de birçok tarihî yapı da dahil 35 binden fazla bina yıkıldı ve 300 bine yakın bina ağır hasar aldı. Afet sonrası 2 milyondan fazla kişi barınma sorunu yaşarken en az 5 milyon kişi farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Kamuoyuna yansıyan 2023yılı Meclis Deprem Araştırma Komisyonu'nun raporuna göre depremin toplam maliyeti Türkiye'de 104 milyar $ oldu. Bu yönü ile 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri ve 20 Şubat Hatay Depreminin yaratmış olduğu toplam maliyet ne yazık ki 17 Ağustos Marmara Depreminin yaklaşık 5 katı büyüklüğündedir” dedi.

DEPREM DANIŞMA KURULU OLUŞTURULDU

Deprem Danışma Kurulu’nun oluşturulduğunu anlatan Karancı, “Odamız Deprem Danışma kurulunun yaptığı toplantı ve değerlendirmeler sonucunda; ülkemiz deprem gerçeğinin topluma ve ilgililere doğru anlatılması, kentlerimiz için birer tehlike kaynağı olan fayların konumu ile hangi yerleşim birimlerini doğrudan etkilediğini de dikkate alarak Kahramanmaraş ve Hatay illerinin de olduğu 18 kente ait raporlarını 2021 yılı ilk yarısında tamamladılar. Yakın tarihimizin en yıkıcı depremlerinden olan 17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden yaklaşık 24 yıl, 6 Şubat depremlerinin üzerinden ise tam bir yıl geçti. Söz konusu depremlerin, aletsel dönemde kayıtlara geçen ülkemizin yaşadığı en büyük depremlerden olduğu bir gerçektir. Ancak ortaya çıkan can ve mal kayıplarının nedeni olarak depremlerin büyüklüklerine vurgu yapılması, şimdiye kadar çoktan alınması gereken önlemleri almayan, bilime, mühendisliğe, meslek odamıza ve meslektaşlarımızın uyarılarına kulaklarını tıkayan anlayışın sığındığı bahaneden öte bir anlam ifade etmemektedir. Deprem bir afet değildir. Afetlerin, toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı, doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar olduğu unutulmamalıdır. Asrın felaketi anlayışı yerine, afetlerle baş edebilme yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi yani güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır” diyerek afetlere karşı dirençli kentler için yapılması gerekenleri anlattı.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ