BİR KENT, BİR HİKAYE
Elmalı, zamanın çizgisinde kadim bir kent. Tarihi, göçebe ruhların dans ettiği, medeniyetlerin izlerini bıraktığı bir dokuma. Ancak Elmalı'nın özü, topraklarında yeşeren eşsiz lezzetlerde de gizli.
Elmalı'nın gastronomik kimliğinin belkemiği, Söğle Peyniri. Adını, Elmalı'nın yükseklerinde 2 bin metre yükseklikteki Söğle Yaylası'ndan alıyor. Bu peynir, Büyüksöğle ve Küçüksöğle mahallelerinde geleneksel yöntemlerle üretilen bir tulum peyniri.
Denizden dağların zirvelerine uzanan bu coğrafyada, keçilerin serbestçe otlağı Söğle Yaylası bulunuyor. İşte bu özgürce gezinen keçilerin sütünden elde edilen Söğle Peyniri, katkı maddesi içermeyen, tamamen organik ve doğal bir tulum peyniri.
ZAHMETİN VE EMEKLERİN İZİNDE
Söğle Peyniri, aynı zamanda bir sanat eseri. Üretim süreci, haziran ayının ortalarında başlıyor ve bu süreç oldukça özen gerektiriyor. Keçi sütü kaynatılıp mayalandıktan sonra, ortaya çıkan peynir 70 kiloluk derilere dolduruluyor.
Daha sonra, peynir bu derilerle birlikte haziran ayının ortasında 10 metre derinliğindeki antik kuyulara bırakılıyor. Bu kuyular, geçmişten gelen bir miras. Deriler, 4 ay boyunca bu kuyularda özel bir olgunlaşma sürecine tabi tutuluyor.
DETAYLARDA SAKLI LEZZET
Söğle Peyniri, derilerden çıkarıldıktan sonra özel bir alet ile rendeleniyor ve ardından elle ufalanıyor. Bu özenli işlemlerle ortaya çıkan peynir, özgün tadı ve aromasıyla bölgede aranan, talep gören bir lezzet haline geliyor.
Antik kuyulardan çıkarılan, zahmetli bir yolculuğun ardından gün yüzüne çıkan Söğle Peyniri, Elmalı'nın damaklarında özel bir iz bırakıyor. Bu eşsiz peynir, tarihle harmanlanmış lezzetiyle sofralarda özel bir konuma sahip. Elmalı'nın topraklarında doğan bu lezzet, bir hikayeden çok daha fazlasını anlatıyor.
