Söze 'ya sabır' diye başlayalım. Zira bir vekilimiz, TBMM'de yaptığı konuşmasında “Emeklinin refah seviyesi yüksek” diyor. Dinlerken şaşkınlıkla “İyi de emeklinin neden bundan haberi yok” diye soruyorum kendime. Meğer emeklinin refah seviyesi yüksek ve yerli yerindeymiş! Ne de olsa beyan esastır! Ehh enflasyon da yerli yerinde. Bakalım ki durum, ahvali anlatıyor mu? Ülke ekonomisini yöneten Sayın Bakanımız, tek haneli enflasyon için randevuyu 2026'ya vermişti ya. Ve dahi “Birinci önceliğimiz enflasyonu tek haneye düşürmek” demişti ya, ne diyelim, “Kısmetse inşallah” diyelim. De, hatırladık enflasyonun tek haneye düşürülme yılı 2025 olarak işaret edilmişti ne oldu ki? Hesap kitap uymadı ihtimal. Zira enflasyon yerli yerinde duruyor.
***
Tek haneli enflasyon için ekonominin önceki patronu ‘2024’ demişti tutmadı, ‘2026’ denildi umuyoruz ve diliyoruz ki 2027 yılı telaffuz edilmez. Zira gelecek uzun sürer değil mi? Peki sizce enflasyon ne zaman düşer, baksanıza milleti canından bezdiren yüksek enflasyon, kendi rekorunu kırmaya devam ediyor. Ankara ise “Enflasyonun belini kıracağız” diyor. Artık bilemiyoruz enflasyonun mu, milletin mi beli kırılır?
***
Öyle ya, çift haneye devam eden enflasyon, olmayan fiyat istikrarı ve toplumsal sabır. Baksanıza, ülkemizde her Allah'ın günü her şeye zam geliyor. Gıda enflasyonu yüzde 100'lerin üzerine çıkmış, altın fiyatları ile yarışır hale gelen kırmızı et, Meclis kürsülerine taşınmış. Sabit gelirlisi, emeklisi, memuru, çalışanı, çalışmayanı ekmeği bile kredi kartı ile satın alır olmuş. Nakit para tarihe mi karışıyor dersiniz? Ama şunu da eklemek gerekir ki ücretlisi de emeklisi de maaşa yapılan zamdan çok, enflasyonun düşmesini istiyor. Haklı değiller mi sizce de nasıl olsa aylıklara yapılan zam, yüksek enflasyon karşında puff oluyor. Yani birinci öncelik, fiyat istikrarı. Malum ülkenin yüzde 55-60'ı asgari ücretli. Eh bunun memuru, emeklisi, yetim ve dul maaşı ile geçineni de var. Yani tasarrufun tasarrufunu yapan kesim.
***
Uzun lafın kısası bitmeyen, tükenip yok olmayan hayat pahalılığı. Millet şimdilerde 'vergi yılı' olan 2025'in kabusunu yaşıyor. Enflasyon yükseldikçe özellikle de kiraya, elektriğe, doğal gaza, ilaca, gıdaya gelen ve gelecek olan zamlarla olmayan bütçesinin belini doğrultmaya çalışıyor. Peki, emekli ne yapıyor, en düşüğü 14 bin 469 lira olan aylığı ile değirmeni döndürmeye çalışıyor. Döndüremediği içinde ek iş yapıyor. Oysa Sayın vekile göre, meğer emeklinin refah seviyesi yüksekmiş. İyi de emekli hala emekçi, onu napcez? İyi haftalarınız olsun.