15. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali, bu akşam farklı coğrafyalardan gelen oyunlarla izleyicilere zengin ve çeşitli bir tiyatro deneyimi sunuyor. Savaşın izlerini derin bir insani bakışla ele alan Irak yapımı Umut, absürt ve bedensel mizahı buluşturan Hollanda oyunu Schërzo (Slapstick) ve tarihi hicivle günümüze dokunan Türk yapımı Radyo-yu Hümayun festivalin akşam programını oluşturacak. Tüm oyunlar 20.00’de başlayacak. Umut ve Schërzo Haşim İşcan Kültür Merkezi’nde, Radyo-yu Hümayun ise Mall of Antalya Gösteri Merkezi’nde sahnelenecek. Bu üç farklı yapım, tiyatronun evrensel dilini farklı sahne dilleriyle birleştirerek seyirciyi hem düşündürüp hem eğlendirecek.
IRAK’TAN GELEN BİR HAYKIRIŞ: UMUT
Haşim İşcan Kültür Merkezi’nin küçük salonunda 20.00’de başlayacak Umut, savaşın ve kaosun ortasında bir annenin kaybolan oğluna duyduğu özlemle örülü etkileyici bir dram. Sessizlikle büyüyen korkular, bastırılmış acılar ve arayış içinde geçen bir yaşamın izlerini süren oyun, hem bireysel hem toplumsal bir hafızaya sesleniyor. Geleneksel anlatım tekniklerini modern sahne diliyle buluşturan yapım, festivalin en dokunaklı yapımlarından biri olmaya aday.
SLAPSTİCK’İN RİTMİ: SCHËRZO HOLLANDA’DAN GELİYOR
Haşim İşcan Kültür Merkezi’nin büyük salonunda 20.00’de perde açacak Schërzo (Slapstick), kelimelere ihtiyaç duymayan, tamamen bedensel mizah ve müzikle örülü bir gösteri. Slapstick geleneğini çağdaş yorumlarla yeniden ele alan oyun, üç müzisyenin klasik müzik provasını absürt bir komediye dönüştürmesini konu alıyor. Her şeyin senkronize olması beklenirken, ortaya çıkan kaos izleyiciyi kahkahaya boğuyor. Ritmik tempo, sessiz sinema estetiği ve fiziksel komedinin ustalıkla işlendiği oyun, her yaştan izleyiciye hitap ediyor.
TARİHLE MİZAHIN BULUŞTUĞU BİR STÜDYO: RADYO-YU HÜMAYUN
Mall of Antalya Gösteri Merkezi’nde akşam 20.00’de sahnelenecek Radyo-yu Hümayun, Osmanlı'nın son döneminde geçen kurgusal bir radyo yayını üzerinden mizah dolu bir tarih yolculuğu sunuyor. İstanbul’da bir radyo stüdyosunda yaşanan aksaklıklar, yayınlara karışan bürokratik müdahaleler ve dönemin siyasi yapısına yapılan ince göndermeler, seyirciyi hem düşündürüyor hem de güldürüyor. Zengin dekoru ve oyunculuklarıyla dikkat çeken oyun, döneme dair ince esprilerle bezeli.