Yemyeşil dağların kucakladığı, serin suların şırıltısıyla daldan dala atlayan keçilerin memleketi İbradı, mutfak kültürüyle de fark yaratır. Bu ufak ilçe, saklı bir hazine gibi, gizemli lezzetlerin beşiğidir. İbradı'nın köylerinde, mahallelerinde mutfağa girenlerin ellerinden süzülen, damaklarda iz bırakan bir lezzet vardır: Holuşka.

HOLUŞKA'NIN SIRRI

Mutfaklar, sabahın erken saatlerinde uyanır İbradı'da. Mutfağa girenler, bir kasenin başında, unla yoğrulan hamuru kusursuzca açarlar. Elleri, yılların tecrübesini taşır; çünkü holuşka yapmak sadece bir yemek hazırlamak değil, bir geleneği yaşatmaktır. İç harcı için, yöresel keçi peyniri seçilir. Onun enfes tadı, bu küçük köy mantısını eşsiz kılar.

Hamur ince ince açılır, dikkatlice kesilir ve içine peynir konur. Ardından, ustalıkla kapatılır; her biri, birer sanat eseri gibi, yarı ay şekline getirilir. Bir tencerenin içine sıralanırken, sanki bir ritüelin parçasıymışçasına, her bir holuşka özenle yerleştirilir. Ve sonra, suda kaynamaya bırakılır.

20210421121542338 Holuska

LEZZETİN DORUKLARI

Tavada kızdırılan tereyağı, kırmızı toz biberle buluşur. O sıcak, hafif acı sos, holuşkaların üstüne dökülürken, bir an için zaman durur. Sonra, o muhteşem kokular eşliğinde, sofralar kurulur. İbradı'nın evlerinde, Ramazan'ın bereketi holuşka ile taçlanır. Doyurucu bir yemek olduğu için yıllardır sahur sofralarında, bu gelenek devam eder. Geceyi kuşatan sessizlik içinde, holuşka sofralara konur; birlik, beraberlik ve lezzetle dolu anlar yaşanır.

GELENEK VE LEZZET

İbradı'nın sokakları, holuşkanın hikayeleriyle doludur. Her bir lokma, bir öykünün parçasıdır. İbradı'nın topraklarında, holuşka bir yemek değil, aidiyetin, sevginin ve lezzetin bir sembolüdür. Ve her yeni gün, bu eşsiz lezzetin izini sürmeye, geleneği yaşatmaya devam eder.

Muhabir: ERENDİZ ÖZKURT/ÖZEL HABER