Tekirdağ ilinin kuzeydoğusunda yer alan Kapaklı, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyada konumlanıyor. Bugünkü ilçe sınırlarının yer aldığı bölge, antik çağlarda Traklar’ın yerleşim alanıydı. M.Ö. 1000’li yıllardan itibaren Trak kabilelerinin hâkimiyetinde olan Trakya bölgesi, daha sonra sırasıyla Pers, Makedon, Roma ve Bizans egemenliğine girdi. Roma ve Bizans dönemlerinde bölge, askeri ve ticari yollar üzerinde bulunması nedeniyle stratejik önem taşıdı. Kapaklı’nın yakın çevresinde bu dönemlere ait çeşitli arkeolojik kalıntılara rastlanmaktadır. Bu durum, bölgenin sadece tarım ve hayvancılıkla değil, aynı zamanda geçiş güzergâhı olma özelliğiyle de önem arz ettiğini gösteriyor.
Osmanlı döneminde Kapaklı ve çevresi, Rumeli’nin fethiyle birlikte Türk yerleşimine açıldı. Özellikle 15. yüzyıldan itibaren Anadolu’dan getirilen Türkmen topluluklarının yerleştirilmesiyle bölge Türk-İslam kimliği kazandı. Kapaklı, uzun yıllar boyunca Çerkezköy’e bağlı kırsal bir mahalle olarak varlığını sürdürdü. Tarıma dayalı ekonomik yapısı, Cumhuriyet döneminde de uzun süre devam etti. 20. yüzyılın son çeyreğinde, özellikle 1980’li yıllardan itibaren yaşanan sanayileşme hareketi Kapaklı’nın kaderini değiştirdi. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasıyla birlikte bölgeye yoğun göç başladı. Sanayi tesislerinde çalışmak üzere gelen işçi aileleri, Kapaklı’da kalıcı yerleşimler oluşturmaya başladı. Bu göç dalgası, nüfusun hızla artmasına neden oldu ve Kapaklı’yı kırsal bir beldeden kentsel bir yerleşim merkezine dönüştürdü. Bu hızlı değişim, Kapaklı’nın idari statüsünün de yeniden değerlendirilmesini beraberinde getirdi. 12 Kasım 2012 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun ile Kapaklı, Çerkezköy’den ayrılarak Tekirdağ’a bağlı müstakil bir ilçe haline geldi.
PEKİ, KAPAKLI İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Kapaklı’nın ismi, bölgenin tarihsel işleviyle doğrudan bağlantılı. Yerel kaynaklara ve sözlü tarih anlatılarına göre, Kapaklı adı, Osmanlı döneminden bu yana süregelen bir kullanım alışkanlığından doğdu. Anadolu’nun iç bölgelerine doğru ilerleyen kervanlar ve yolcular, bu noktada durur, soluklanır ve yola devam etmeden önce ‘kapak atardı’. Bu deyim zamanla bölgenin adıyla bütünleşti ve halk arasında ‘Kapaklı’ olarak anılmaya başlandı. Bir başka yaygın görüşe göre ise Kapaklı ismi, bölgenin coğrafi özelliklerinden kaynaklanıyor. Yoğun ormanlarla kaplı, engebeli ve korunaklı bir yapıya sahip olan bu yerleşim, dış etkilere karşı ‘kapalı’ bir bölge olarak görülüyordu. Bu tanım da zamanla ‘Kapaklı’ adını kalıcı hale getirdi. Osmanlı arşiv belgelerinde ‘Kapaklı Çiftliği’ ve ‘Kapaklı Köyü’ ifadelerine rastlanması, bu ismin yüzyıllardır kullanıldığını ortaya koyuyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan küçük bir kırsal yerleşimden, bugün sanayisiyle öne çıkan bir ilçeye dönüşen Kapaklı, adını hâlâ bu tarihsel mirastan taşıyor.