Gazeteye geldiğimde ilk önce kendi gazetemizi okurum, sonra da diğer yerel gazetelere göz atarım, ne var ne yok diye. Alışkanlığım böyle, her neyse. Dünkü Ekspres'in 4'ncü sayfasındaki 'Kadınlar yine azınlıkta kaldı' başlıklı habere odaklandım. Malum, partiler milletvekili adaylarını açıkladı. Parti liderleri de yaptıkları konuşmalarında, kadınları ne denli önemsediklerini her cümlede vurguladı. Ancak kadınların isimleri, listelerde her nedense alt sıralarda yer aldı Bizim Antalya'da kadın aday sayısı, habere göre pek çok ilden daha iyi. Eee, Antalya'da da sıralamaya baktığında seçilme ihtimalinin düşük olduğu sıralarda yer alıyor kadın vekil adayların isimleri. Bu ne şimdi? Acaba ben mi meseleye dürbünün tersiyle bakıyorum?

*******

Toplumu toparlayan, kaynaştıran, sevgi üzerine inşa eden en önemli varlıklarımız değil mi kadınlar. Ülkenin geleceğinin şekillenmesinde kadınlarımızın etkisin ne denli önemli olduğunu hepimiz bilmiyor muyuz. Ve de kadınlar, doğal yapısı gereği sadece bugünü değil, geleceği de düşünür. Kadın evladını, eşini, annesini, babasını velhasıl ailesini düşünür. Koruyucudur Türk kadını.

*******

Modernleşmenin merkezinde kadının rolünün etkisinin olduğu tartışmasız. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadın milletvekillerinin olması, çağdaş ve modern toplum olmamız yolunda atılan adımlar değil midir. Millî Mücadele dönemindeki çalışmaları ile üzerine düşeni yapan Türk kadınının, tarihte de siyasal rolünü çok iyi biliyoruz. Ve de kadının toplumda, siyasette, iş dünyasında ve hatta sivil toplum örgütlerinde rolü her geçen gün artmıyor mu?

*******

Bir de ne düşünüyorum biliyor musunuz? Yerel basının bitip, tükenmeyen dertlerini düşünüyorum. Antalya'da yerel gazetelerin patronları, canhıraş şekilde geceyi gündüze katarak, gazeteleri ayakta tutmaya, istihdam yaratmaya çalışıyor. Bu bilinen bir gerçek. Yerel gazetelerin bitmeyen dertleri ve sorunları da herkesçe malum. Peki, neden yerel basınının sorunlarını Ankara'ya, Meclis'e taşıyacak bir gazeteci milletvekili adayımız yok ki? Olmalı diyorum, hem de kontenjandan. Biliyorum geç kalmış bir soru, ama aklımın köşesinde hep vardır. Ne bileyim, benimkisi bir züğürt tesellisi, belki gelecekte bir dönemde olur . Hani kulaklara kar suyu kaçırma babından!...