6 Temmuz 2025’te, 852 Rakımlı Tepe’de sürdürülen arama-tarama faaliyeti sırasında bir mağarada yoğun metan gazına maruz kalan 19 askerden 12’si şehit düştü. Milli Savunma Bakanlığı olayla ilgili açıklama yaparken, uzmanlar metan gazının kapalı alanlardaki sinsi ve ölümcül etkisine dikkat çekti.
ŞEHİT ASKERLERİN KİMLİKLERİ AÇIKLANDI
Pençe-Kilit Harekatı kapsamında sürdürülen operasyonlar sırasında 6 Temmuz 2025 tarihinde, 852 Rakımlı Tepe bölgesinde gerçekleştirilen arama-tarama faaliyeti sırasında bir mağarada metan gazına maruz kalan 12 asker şehit oldu. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), olayın ardından yaptığı açıklamada, olayın ayrıntılarını ve şehit askerlerin kimliklerini kamuoyuyla paylaştı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanıldığı değerlendirilen bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyeti sırasında yoğun metan gazına maruz kalan 12 asker olay yerinde şehit oldu. Olayda hayatını kaybeden askerlerin kimlikleri şu şekilde açıklandı: İstihkâm Üsteğmen Ege Akar, Mühimmat Astsubay Kıdemli Çavuş Abdurrahman Akdoğan, Piyade Sözleşmeli Er Özkan Özkanlı, Piyade Sözleşmeli Er Mahsun Yeşildemir, Piyade Sözleşmeli Er Ahmet Kuşak, İstihkâm Uzman Çavuş Ümit Üzüm, Piyade Sözleşmeli Er Celalettin Uyanık, Piyade Sözleşmeli Er Ahmet Gültekin, Piyade Teğmen Furkan Sert, Piyade Komando Astsubay Kıdemli Çavuş Fikret Mangura, Piyade Uzman Çavuş Enver Yaman ve Piyade Uzman Çavuş Kani Obi.
‘SESSİZ VE SİNSİ BİR TEHLİKE’
Metan gazının görünmeyen ancak ciddi riskler barındıran bir gaz olduğunu vurgulayan Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Yüksel Karaman, “Metan gazı, doğalgazın temel bileşenlerinden biridir ve enerji üretiminde önemli bir rol üstlenir. Ancak bu gaz, renksiz ve kokusuz yapısıyla fark edilmesi son derece güç olan bir tehlike kaynağıdır. Bu nedenle özellikle kapalı alanlarda yapılan çalışmalarda dikkatli olunması gerekir” ifadelerini kullandı.
Karaman şu uyarılarda bulundu: “Normal atmosfer koşullarında gaz hâlinde bulunan metan, yer altı boşluklarında veya kapalı mağara sistemlerinde birikme eğilimindedir. Bu birikme, özellikle havalandırmanın yetersiz olduğu alanlarda ölümcül sonuçlar doğurabilir. Çünkü yüksek konsantrasyonda bulunan metan, ortamda oksijenin yerini alarak boğulma riskini artırır. Ayrıca bu gazın bazı maddelerle etkileşime girmesi durumunda patlayıcı bir karışım oluşturabileceği de unutulmamalıdır.”
‘KARBONMONOKSİT SESSİZ KATİL OLABİLİR’
Metan gazının dolaylı olarak karbonmonoksit oluşumuna da neden olabileceğine dikkat çeken Yüksel Karaman, “Evlerde ve iş yerlerinde kullanılan doğal gazın yaklaşık yüzde 97’si metan içerir. Eğer bu gaz uygun koşullarda yanmazsa, özellikle yetersiz havalandırma söz konusuysa karbonmonoksit gazı oluşabilir. Karbonmonoksit ise kokusuz, renksiz ve son derece zehirli bir gazdır. Çok kısa süre içinde baş dönmesi, mide bulantısı, bilinç kaybı gibi etkiler gösterebilir ve maruziyet devam ederse birkaç dakika içinde ölüme yol açabilir. Bu nedenle bu tür kapalı ortamlarda gaz sensörleri ve güvenlik ekipmanları hayati öneme sahiptir” diye konuştu.
