Ve de köylü, bu milletin efendisi olmaktan yoruldu artık. Alın teri toprağa düşen, elleri nasırlı üretici tarlasında hasat yerine dert biçer olmuş. Önce ürününe vuran zirai don, ardından sistematik olarak mazota gelen zam (litresi 55-60 liraya dayandı), artan gübre fiyatları ve dahi yurt dışından ithal edilen tarım ürünleri. Çiftçinin tarlasında çürüyen ürünü, karşılığını alamadığı emeği, Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan ödenemeyen borç harç derken köylü de toprağına küstürüldü ya. Varın gerisini siz düşünün artık. Oysa üreticinin istediği toprağından emeğinin karşılığını alabilmek değil miydi? Ama fakat!
***
Köylü milletin efendisi olmaktan yorgun düşmüş, yemin billah eder olmuş “Battık” diye feryat ederken çiftçinin hali perişanlığını yetkilisine yetkisizine duyurmaya çalışırken. Duyan varsa tabii. Tarımsal üretimde kullandığı girdilerin her geçen gün zamlanmasından, rekoltenin düşmesinden ve de ürününün değerinde pazarlanmamasından. Dahası ithal darbesinden, saman bile ithal edilir olmuş yahu.
***
Sonrasında da soruyor “Ne olacak çiftçinin hali?". O zaman millet de sorar "Üretici tarlasını ekip biçmez, üretmezse ne olur bu tüketicinin hali?". Eh besbelli değil mi, mevsiminde dahi sebzenin meyvenin, hatta kuru bakliyatın bile cep yakan fiyatları. Alın işte çarşı pazarda domatesin, salatalığın, yeşilliğin ve yaz mevsimi sebze, meyvelerin etiketleri. Tezgahlara yaklaşmak bile yürek ister. Meyvelerin kilosu 300-400 liradan başlar olmuş. Aslına bakılacak olunursa görüyor ve yaşıyoruz ama çok okur da geç anlar olmuşuz maalesef.
***
Velhasıl-ı kelam 'yerli ve milli' kavramı, ithal ürün ile ötelenmiş, çiftçi tarımsal üretimi sürdürmekte zorlanır olmuş. Üretici yıllardır ekip biçtiği toprağından, tarlasından neredeyse vazgeçer olmuş. Çiftçilikten umudunu kesen köyün gençleri ise baba ocağından göçer olmuş. Tarım uzmanlarına göre, ülkemizde son on yıldır, tarımsal üretim ile geçimini sağlayan üretici, emeğinin karşılığını alamıyor. Alamadığı gibi borcunu harcını ödemek için tarım araç gereçlerini elden çıkarır olmuş. Ve de Tarım Kredi Kooperatifleri borçları ile bankaların haciz kıskacına giren çiftçi sonunda “Pes” demiş. Artık çiftçilik de milletin efendisi köylü için taşınamaz bir yük haline gelmiş. Hani tarım ülkesiyiz ya! Kusura kalmayın, dil düşüncenin arka planını yansıtırmış. Büyüklerimiz böyle söylüyor ya. Sağlıcakla kalın.