Antalya eski Valisi Ahmet Altıparmak, sosyal medya hesabında deneyimlerini paylaşıp başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda uyarılar yapıyor. Belli ki ülkenin gidişatından memnun değil. 2008 yılında Muğla Valisi olan Altıparmak, 2010 yılında Antalya’ya geldi. 2013 yılında Erzurum’a, sonra da Denizli’ye atandı. 2017’de merkez valiliğine çekildi. 2020’de de emekli oldu. Türk sağının önemli dergilerinden olan Türkiye Günlüğü’nde yazılar yazdı. Altıparmak’ın valilik yaptığı yıllarda ben de bu kentte gazeteciydim. Flu, renksiz, kokusuz bir dönem olarak hatırlıyorum o yılları. Antalya’ya geldiğinde ya da Antalya’dan giderken arkasından bunları yazdım mı bilmiyorum ama birkaç vali için benzer şeyler yazdım. Şimdi ise debdebe yapmadan, spot ışıklarını üzerine çevirtmeden, kasılmadan, böbürlenmeden, ona buna şarlamadan, reklamsız, sessiz, sakin bir kent yönetiminin bulunmaz bir nimet olduğunu düşünüyorum.

Yüzsüz madrabazları tanıyalım

Şimdi de, vali beyin ekonomiyle ilgili uyarılarına geçelim. İsviçre merkezli Credit Suisse, bir hafta önce Türkiye’deki servet dağılımı tablosunu açıkladı. Ülkemizdeki servetin yüzde 40’ı yüzde 1’in elinde… Acı bir tablo. Credit Suisse raporuna göre Türkiye’de nüfusun en zengin yüzde 1’inin toplam servetten aldığı pay yüzde 39,5... Bu oran, nüfusun yüzde 90’lık kesimi için sadece yüzde 30,2… Bu tabloyu hatırlatan Vali Altıparmak, “Hatırlar mısınız, geçmiş dönemlerde, ‘Yüzsüzler Listesi’ diye bir kavramımız vardı. Vergisini ödemeyen, aldığı krediyi değişik düzenbazlıklarla geri vermeyenlerin yer aldığı listeler sık sık özgür basında yer alırdı. Bir taraftan yüzlerce, binlerce insana iş verip on milyonları bulan ücretleri işçi çıkarmadan nasıl ödeyeceğini düşünen işveren; diğer taraftan kamu bankalarından aldığı milyon dolarlık ucuz krediyi ödemeyerek bankacı-siyasetçi üçgeninde top çevirip gününü gün eden madrabazlar. Kamu bankalarından ucuz kredi alan ve günü geçtiği halde (zenginlik, lüks içinde yaşayan ancak) geri ödemeyen kimlerdir ve borçları ne kadardır? Neden bunların üzerine gidilemiyor? Fakir halkın kıt parasını iç eden bu yüzsüz madrabazları, tüm Türkiye yakından tanımalı” diye sosyal medya hesabından çağrı yapıyor.

Validen ‘özgür medya’ vurgusu

Ahmet Altıparmak’ın çağrısı içindeki ‘özgür medya’ ayrıntısını da atlamayalım. Basın özgürlüğünün özellikle vurgulanmış olduğu anlaşılıyor. Tam burada, emekli vali Altıparmak’ın, özgür düşünce ve bilimsel eğitim konusunda yaptığı uyarıyı da paylaşalım: “Dünyanın en kıymetli varlığı, düşünen, araştıran, hamasete, yalana, algıya prim vermeyen özgür beyinlerdir. Bu az sayıdaki insanımıza sahip çıkmamız, ülkeyi terk etmelerinin önüne geçecek iklimi yaratmamız lazım. Yoksa düşünemeyen, üretemeyen çorak bir ülke haline geliriz.” Altına imza atılacak bir uyarı. Ardından gelen şu çağrı da önemli: “Yasaların genelliği ve eşitliği ilkesine aykırı olarak kendisine ayrıcalık sağlayan erk sahibi kişi, grup ve meslek mensupları, lütfen makuliyet… Çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı bu ülkeyi yaşanmaz hale getirmeyelim.”

Adalete susamış insanın susuzluğu

Yıllara dayanan devlet deneyimiyle uyarılarda bulunan Altıparmak’ın ekonomi yönetimine eleştirileri şöyle devam ediyor: “Herhangi bir ülke ekonomik krizden çıkmak için uyguladığı politikalarla halkı, kamuyu tasarrufa, kemer sıkmaya zorlar. Biz de ise ekonomik politikalar halkı çılgınca panik tüketimine, israfa, stoğa, kamuyu da lükse öykündürüyor.” Yaşananlar, gelişmeler, uygulanan siyaset, kamuoyu gibi emekli vali Altıparmak’ı da çileden çıkarıyor olmalı ki şöyle devam ediyor: “Bir TIR’ın deposu 45 bin liraya, kamyonun deposu 23 bin liraya doluyor. Maliyet + vergi + kar, burayı anladık. Ancak Tüpraş’ın yüzde 1000’in üzerindeki karını kim, nasıl açıklayacak? Bu büyük bir insafsızlık! Millet iş, aş derdinde ama birilerine tekel olmanın tüm ayrıcalığı yaşatılıyor.” Bu ekonomik ve siyasi uyarıların arasına sıkışan, en az onlar kadar hatta onlardan bile önemli bir başka paylaşım var ki son günlerde ardı ardına çıkan orman yangınlarına mercek tutuyor. Antalya Kalkan’dan bir Yörük vatandaşın tespitini aktarmış Ahmet Altıparmak. Vatandaşın tespiti şöyle: “Ne zaman bölgemizde alçaktan uçan/dolaşan bir helikopter olsa hemen arkasından bir ‘koy’, bir bölge imara açılıyor.” Kim aktarıyor bunu? Devletin emekli valisi aktarıyor. Sadi’den bir söz paylaşmış Vali bey, biz de o sözle bitirelim yazımızı: “Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez.”