İzmir Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Radyo-yu Hümayun”, 17 Mayıs Cumartesi akşamı Mall of Antalya Gösteri Merkezi’nde tiyatroseverlerle buluştu. 15. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenen oyun, izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Özlem Lale Şahin’in yazdığı, Levent Ulukut’un rejisini üstlendiği oyun, 1910 yılı İstanbul’unda geçiyor. Osmanlı’nın modernleşme sancılarını ve toplumsal çelişkilerini merkezine alan metin, mizah ve müzikle harmanlanmış absürt bir kurguya sahip. Paşalık unvanı ellerinden alınan Hayrünnisa ve Hayri kardeşler, kalfaları Efser ile birlikte yaşam mücadelesi verirken Hayri’nin sarayda mühendis olarak çalıştığı işini kaybetmesiyle hayatları bir kez daha altüst oluyor. Bu sırada Hayrünnisa’ya ders veren tanburi Mehmet Bey, Avrupa’dan dönen kardeşi Kenan’ın radyo icat etme hayalini paylaşırken Hayal kısa sürede ortak bir heyecana dönüşüyor.
‘RADYO’ HAYALİ, BİR AŞK VE FELAKET ZİNCİRİ
Radyo projesini hayata geçirmek için sermaye arayışına giren ekip, çareyi tefeci Moşe’den borç almakta buluyor ancak para ellerinden kayıyor. Maddi çıkmazın ardından karakterler kendilerini Pera batakhanelerinde sahneye çıkarken buluyor. Oyunun bu bölümü, dönemin Beyoğlu kültürüne ve ahlaki ikilemlerine de ince göndermeler içeriyor. Absürd mizah unsurlarıyla şekillenen metin, bireylerin sistemle, toplumla ve kendileriyle yaşadıkları çatışmaları mizahi bir dille yansıtırken; müzikli sahneler ve anlatıcı kızların ara yorumlarıyla sahne ritmini dinamik tutuyor.
SAHNELEME UNSURLARI DÖNEMİ BAŞARIYLA YANSITTI
Oyunun sahne tasarımı, kostümleri ve müzik kullanımı 1910 İstanbul’unu sahneye taşımada etkili bir rol oynadı. Özellikle eski İstanbul konak yaşantısı, Beyoğlu batakhaneleri ve saray atmosferi gibi farklı mekân geçişleri başarılı bir şekilde tasarlandı. Müzikler hem sahne geçişlerini destekledi hem de anlatımı güçlendirdi. Dönemin melodik yapısına uygun müzik tercihleri ve geleneksel motifler dikkat çekti.