Sakarya’nın gözde turizm merkezlerinden biri olan Sapanca, tarih boyunca farklı uygarlıkların izlerini taşıyan kadim bir yerleşim olarak öne çıkıyor. Adını verdiği gölle birlikte bölgeye hayat veren Sapanca, Roma’dan Bizans’a, Osmanlı’dan günümüze uzanan geniş bir tarihsel geçmişe sahip. Sapanca’nın bilinen en eski adı Sophonike’dir. Bu isim Roma ve Bizans dönemlerine ait kaynaklarda geçer. O dönemde küçük bir yerleşim yeri olan Sapanca, İzmit ve Sakarya arasındaki konumuyla askeri ve ticari açıdan önem taşıyordu. Bizans döneminde bölge, İstanbul’a yakınlığı nedeniyle özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan halkın yoğunlaştığı bir kırsal merkezdi.
Osmanlı döneminde ise Sapanca, 16. yüzyıldan itibaren hızlı bir gelişim sürecine girdi. Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait belgelerde, Sapanca'nın bir kaza merkezi olduğu ve çevresindeki köylerle birlikte idari açıdan önemli bir merkez haline geldiği görülür. 19. yüzyılda İzmit demiryolu hattının geçmesiyle birlikte ekonomik canlılık daha da arttı. Göl çevresindeki bağcılık ve meyvecilik faaliyetleri, bölgenin geçim kaynaklarını çeşitlendirdi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Sapanca, 1957 yılında ilçe statüsü kazandı. Özellikle 1990’lı yıllardan sonra turizm potansiyeli keşfedilen ilçe, İstanbul ve çevre illerden gelen günübirlik ziyaretçilerin gözde adreslerinden biri haline geldi. Göl kenarındaki oteller, yürüyüş yolları ve doğayla iç içe yaşam alanlarıyla Sapanca, hem tarihiyle hem de bugünkü cazibesiyle Marmara Bölgesi'nin önemli merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor.
PEKİ, SAPANCA İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Tarihsel kaynaklara göre bölge, antik çağlarda Sophonike veya Sophoncia olarak anılıyordu. Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılan bu isim, zamanla halk arasında değişime uğrayarak bugünkü halini aldı. Uzmanlara göre Sophonike ismi, Türklerin bölgeye yerleşmesinden sonra halk dilinde önce Sabancaya, ardından da Sapancaya dönüştü. Bu dönüşüm, Osmanlı arşiv belgelerinde de doğrulanıyor. 16. yüzyıldan itibaren resmî kayıtlarda ‘Sapanca’ isminin kullanıldığı görülüyor. Bölgeye verilen bu adın bir diğer açıklaması ise coğrafi özelliklere dayanıyor. Göl ve çevresindeki sazlık alanlara atıfla, Türkçedeki ‘sap’ kelimesinden türeyerek ‘Sapanca’ isminin verildiği düşünülüyor. Doğayla iç içe olan yapısı ve göl kenarındaki bataklık araziler, bu yorumu destekliyor.