Büyük taarruzdan üç yıl önce
8 Temmuz 1919
Erzurum.
Sabaha karşı.
Mustafa Kemal Atatürk, yakın dostu Mazhar Müfit Bey'e not tutturur.
‘Yaz!' der.
Mazhar Müfit yazmaya başlar;
‘Bir; Zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır.
İki; Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır.
Üç; Örtünmek kalkacaktır.
Dört; Fes kaldırılacak, şapka giyilecektir.'
Mazhar Müfit Bey'in elindeki kalem düşer!
Mustafa Kemal Atatürk sorar: 'Niye durakladın?'
'Darılma ama paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var!'
Atatürk devam eder:
'Bunu zaman gösterir, sen yaz!'
Beşinci maddeye gelince, Mazhar Müfit Bey, yatmak için izin ister.
Çünkü bu madde 'Latin harfleri kabul edilecek' diye başlar.
Mazhar Müfit Bey'in tahammülü kalmamıştır, gün de ağarmıştır, müsaade ister, yatmaya çıkar. İçinden 'Şu bizim Paşa amma da hayalperest' diye geçirir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün o gece Mazhar Müfit'e not ettirdiği maddelerin hepsi gerçekleşir. 30 Ağustos 1922’de emperyalistlere karşı zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı’ndan bir yıl sonra 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilir.
Padişah zaten ülkeyi terk etmiştir,
Halifelik kaldırılmıştır,
1925’te de Şapka devrimi yapılmıştır.
1928’de ise Latin Harfleri kabul edilecektir.
Atatürk Şapka Devrimi’ni de Amasya’yı ziyaretinde açıklar.
Amasya’dan Ankara’ya Kastamonu yoluyla dönmektedir.
Mazhar Müfit de kafileyi seyretmektedir.
Birden öyle bir şeye şahit olur ki gözlerine inanamaz.
Atatürk'ün yanında oturan Diyanet İşleri Başkanı'nın başında şapka vardır.
Mazhar Müfit bunu hayretle izlerken Atatürk, otomobilini yavaşlatır ve Mazhar Müfit'e seslenir, yanına çağırır: O'na şöyle der:
'Azizim Mazhar Bey, notlarına bakıyor musun, kaçıncı maddedeyiz?'
Mazhar Müfit Bey’in ‘Paşa amma da hayalperest’ dediği Mustafa Kemal Atatürk, bu hayallerini birbiri ardına gerçekleştiren büyük bir dâhiydi.
Onca savaştan zaferle çık, devrimleri hayal et ve bunları uygula.
30 Ağustos Büyük Taarruzun muzaffer komutanı Mustafa Kemal Atatürk.
Yalnız büyük bir komutan değil büyük bir devlet adamıydı.
Eşsiz bir eğitimci ve bilimselliğin öncüsüydü.
Yüzlerce kitap okumuş, kültürlü bir insandı.
Çocukları çok severdi, sert bir asker, sevmesi de bir o kadar aksine içtendi.
Büyük bir hayvan sevgisi vardı.
Çok iyi at binerdi.
Fransızca yazar konuşurdu.
İtibar sahibiydi.
Çiftçiyi, köylüyü severdi, köylü onun efendisiydi.
Cumhuriyeti kurdu. Bu yönetimi halkına kabul ettirdi.
Fabrikalar kurdurdu. Yaptıklarıyla büyüdü, yapmadıklarıyla değil!
Aydınlığın, gelişimin öncüsüydü, karanlığın değil!
Davranışlarıyla örnekti, aldatmalarıyla değil!
Kanmadı, kandırılmadı.
***
30 Ağustos Zafer Bayramı tarihin dönüm noktası olan bir destandır.
Hiçbir zaferle kıyaslanmayacak kadar asil bir zafer.
Kutlu olsun.