Samsun’un önemli ilçelerinden Vezirköprü, binlerce yıllık geçmişiyle biliniyor. Hititlerden Osmanlı’ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan ilçe, tarih boyunca stratejik önemini korudu. Arkeolojik bulgular, ilçenin M.Ö. 2000’li yıllardan itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Hititler döneminde Nerik adıyla anılan bölge, kutsal şehir olarak kabul ediliyordu. Hitit İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte Frigler ve ardından Kimmerler’in hâkimiyetine giren bölge, M.Ö. 6. yüzyılda Lidyalıların, ardından Perslerin kontrolüne geçti. M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender’in Anadolu seferiyle Makedonya Krallığı’na bağlanan Vezirköprü, Helenistik dönemde Pontus Krallığı’nın egemenliğinde kaldı. M.Ö. 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne giren bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde gelişimini sürdürdü. Özellikle Roma döneminde önemli bir ticaret ve yönetim merkezi hâline gelen Vezirköprü, Bizans döneminde Sasani ve Arap akınlarına maruz kaldı.
1071 Malazgirt Zaferi’nin ardından Türklerin yerleşmeye başladığı bölge, Selçuklular döneminde stratejik bir merkez oldu. 13. yüzyılda Moğol istilalarının etkisiyle zayıflayan bölge, İlhanlılar ve Eretna Beyliği’nin kontrolüne girdi. Osmanlı Devleti’nin genişleme sürecinde 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan Vezirköprü, tarım, hayvancılık ve ticaret faaliyetleriyle gelişti. 17. yüzyılda Osmanlı sadrazamı Köprülü Mehmed Paşa’nın doğum yeri olmasıyla daha da önem kazanan ilçe, Köprülü ailesinin Osmanlı yönetimindeki etkinliği sayesinde büyük bir dönüşüm yaşadı. Mimari eserler ve altyapı projeleriyle dikkat çeken Vezirköprü, Osmanlı döneminde önemli bir merkez hâline geldi.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Samsun’a bağlı bir ilçe olan Vezirköprü, günümüzde de tarihi ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkıyor. Osmanlı döneminden kalma hanlar, hamamlar ve camilerle dikkat çeken ilçe, Şahinkaya Kanyonu gibi doğal güzellikleriyle de turistleri ağırlıyor. Tarihi mirasını koruyarak modernleşen Vezirköprü, tarım, ticaret ve turizm alanlarında gelişimini sürdürüyor. Özellikle fındık, tütün ve hayvancılık sektörlerinde önemli bir konumda bulunan ilçe, sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerle Karadeniz’in gözde noktalarından biri olmayı sürdürüyor.
PEKİ, VEZİRKÖPRÜ İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Vezirköprü isminin kaynağı, Osmanlı Devleti'nin önemli sadrazamlarından Köprülü Mehmed Paşa'ya dayanıyor. 17. yüzyılda Osmanlı yönetiminde büyük bir etki yaratan Köprülü ailesinin doğum yeri olan Vezirköprü, adını buradan alıyor. Köprülü Mehmed Paşa’nın memleketi olması nedeniyle ilçeye Köprü adı verildi ve daha sonra Osmanlı’daki vezir unvanı eklenerek ilçe, Vezirköprü adını aldı. Bazı rivayetlere göre ise bölgede yer alan eski bir taş köprü, önemli bir geçiş noktası olarak kullanıldığından ilçeye Köprü denildiği ve Köprülü ailesinin Osmanlı yönetimindeki güçlü etkisiyle birlikte bu ismin zamanla Vezirköprü olarak değiştiği söyleniyor. Tarihi geçmişinde Hititler döneminde ‘Nerik’ olarak bilinen bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde de farklı isimlerle anılsa da Osmanlı döneminde Köprülü ailesinin önemi, ilçenin bugünkü ismini almasına sebep oldu.