Kelimelerin yansıttığı duygular arasında en yanlış anlaşılanın ‘yalnızlık’ olduğunu düşünürüm. Yalnızlık bazen ihtiyaç bazen de anlamak ve anlaşılmak adına hayatımızda yer alması gereken, sanılanın aksine olumlu bir duygudur. Ben de çağımızdaki olumsuz algıları kenara bırakarak yalnızlığın bize sunduğu huzuru keşfedelim istiyorum.

Milo, bizim hayatımıza girdiği ilk zamanlarda kendi yaşam sürecinin başında olmasından da kaynaklı olarak yalnız kalmaktan çok korkuyordu. Onu evde yalnız bırakmak zorunda kaldığım ilk gün aynı korkuyu ben de hissetmiştim. İlgiye ve oyuna sürekli ihtiyaç duyan yavru bir köpek… Yalnız başına evde ne yapar?

Yalnızlığın armonisinin başlangıç notası: Kızgınlık.

Milo evde yalnız kaldığı ilk gün; ortalığı dağıtmış, oyuncağını parçalamış, sonunda yorgunluktan yatağında uyuyakalmış bir haldeydi. Eve geldiğimizde ise bize küsmüştü. Henüz bu armoniyi anlayacak yeterli deneyime sahip değildi.

Sonraki günler bu kızgınlık yerini tatlı bir ısrara bıraktı. Biz dışarı çıkacakken evrenin bütün sırlarını içinde barındıran meraklı kara gözlerini, tatlı küçük köpek bakışlarıyla taçlandırarak bizimle gelmek için elinden geleni yapıyordu.

Zaman geçti ve Milo yalnızlığın armonisini yavaş yavaş keşfetmeye başladı. Ne ilk zamanlardaki gibi kızgındı bize ne de alışma sürecindeki ısrarı devam ediyordu.

Onu evde yalnız bıraktığımız zaman ya yatağına geçip uyuyor ya salonu oyun parkuruna çevirip koşturuyordu. Kendi ile baş başa kalmanın artık o kadar da kötü olmadığını anlamıştı. Sonunda eve geldiğimizde ise bizi tekrar görmenin mutluluğu ile kuyruğunu sallıyor ve yalnızlığın ardından tekrar bir arada olmanın verdiği mutluluğu sonuna kadar yaşıyordu.

Bizler de çocukluk zamanımızda yalnız kaldığımızda bu duruma kızarken zaman geçtikçe yalnız kalma ihtiyacımızın arttığını fark ederiz. Çünkü yalnızlık ihtiyaçtır.

Kalabalıklar arasında yalnız kalmanın ne denli bir his olduğunu anladığınızda yalnızlığın armonisini yakalamanın mutluluğuna daha çabuk erişebilirsiniz. Yalnız kalıp kendinizi dinlediğinizde, kendinizi ya da karşınızdakini yalnızlığın sessizliğinde bulduğunuzda, o kasvetli sandığınız kapıyı araladığınızda karşınıza çıkanların muhteşem armonisinde hayatı anlamlandırmaya da başlayacaksınız. O zaman hayatınızdaki kalabalık anların tadını daha iyi çıkartacak, daha çok kıymet vereceksiniz.

Milo yalnızlığın armonisini çözmüştü.

Peki siz?