Roma’nın efsane imparatorlarından Hadrian, tarihin ilk turisti olarak adlandırılabilir herhalde. 21 yıllık iktidarının yarısını eyaletleri gezerek geçirdi. Toplam dört kez geldiği Anadolu’nun tüm eyaletlerini gezdi ve birçok kenti ziyaret etti. Kentler kurdu, birçok kente ayrıcalıklar tanıdı. Kentler tarafından hayırsever, velinimet ve tanrı olarak onurlandırıldı. Antalya’da en çok bilinen Hadrian dönemi yapısı kent merkezinde, ‘Üçkapılar’ denilen taktır. Fakat kentte bunun dışında da İmparator Hadrian’a adanmış, onun onuruna yaptırılmış çok sayıda eser bulunur. Perge ve Phaselis’teki Hadrian kapıları, Rhodiapolis’teki Hadrianeum bunun örnekleri. Termessos antik kentinde de Hadrian onuruna yaptırılmış bir propylon (anıtsal kapı) yer alıyor. Önde iki, arkada iki Korint sütunun yer aldığı tek girişli propylon aslında tapınak kapısıdır. Yazıtında Hadrian’ın Olymposlu sıfatının yer alması, yapının MS 129-138 yılları arasında inşa edildiğini gösteriyor. Yazıttan anlaşıldığı kadarıyla propylonun arkasında bir Artemis Tapınağı bulunuyordu, bu kapının eklenmesiyle birlikte söz konusu tapınak imparator kültü için de kullanılmaya başlandı. Yani Artemis-Hadrian Tapınağı haline geldi.

Hadrian’ın Antalya gezisi

Peki, Hadrian Termessos’a uğradı mı? MS 131’de Aleksandria’dan (İskenderiye) Kilikya kıyılarına geçen Hadrian’ın bu turu ‘4. Anadolu gezisi’ olarak biliniyor. Kilikya’dan deniz yoluyla Pamfilya’ya gelen Hadrian’ın Side, Aspendos, Perge ve Attaleia’yı ziyaret ettiğini yazıtlardan öğreniyoruz. Hadrian’ın Attelia’dan sonra kuzeye gidip gitmediğini bilmiyoruz. Eğer gitmişse Termessos gibi kentleri bu dönemde ziyaret etmiş olabilir. Termessos’taki Hadrian kapısının yapım yılı olan MS 129-138 aralığı, tam da bu seyahate denk düşüyor. Fakat Termessos’a gelip gelmediği net değil. İmparator Hadrian’ın bu dördüncü seyahatinde Kilikya, Pamfilya ve Likya kentlerinin ardından Ephesos’a gittiği düşünülüyor. Madem lafı açtık, Hadrian-Termessos ilişkisine ilişkin küçük bir bilgiyi de aktaralım: Hadrian’ın Ephesos’da kaldığı süre boyunca Termessos ve Oinoanda ile yaptığı yazışmalar biliniyor. Bu yazışmalarda Hadrianus bu iki kentte müzik yarışmaları yapmak istediğini bildiriyor. Bununla bağlantılı olarak da Termessoslular Hadrian’a üç delege gönderiyorlar. Bu müzik yarışmasının, “Fabian kabilesinden Termessos vatandaşı, şehirde tanınmış, tüm valilerin arkadaşı ve hem mükemmel sebepler, hem de anavatana yaptığı diğer katkılardan dolayı imparatorlar tarafından tanınan Julius Demosthenes” tarafından bütün giderleri karşılanarak düzenlendiği yazışmalardan anlaşılıyor.

İmparator onuruna Üçkapılar

Hazır Hadrian’dan laf açılmışken, Antalya merkezdeki Üçkapılar’ı da biraz konuşalım. Geçmişte 12 kapısı olduğu tespit edilen Antalya dış surlarının günümüze kalan tek girişi burası… Hadrian Takı ya da günümüzdeki ismiyle Üçkapılar… MS 130 yılında Roma İmparatoru Hadrian’ın onuruna Attaleia (Antalya) halkı tarafından yaptırıldı. Hadrian, Roma lejyonları arazide denetlemek ve düzenlemek, kentleri görmek, imparatorluk topraklarını incelemek için bolca seyahat etti. Kendisinden önceki ve sonraki imparatorlar sadece seferler esnasında Roma’dan çıkarken, Hadrian bir tür gezgin gibi neredeyse bütün imparatorluk topraklarını dolaştı. Almanya, Britanya, Moritanya, Libya, Mısır, İran, Anadolu, Yunanistan, Filistin, İlirya toprakları Hadrian’ı ağırladı. Anadolu’da Karadeniz kıyılarında dolaştıktan sonra İzmit’te konakladı, Efes’e uğradığı da biliniyor. Hadrian’ın bu gezileri esnasında birçok kent kendilerine de uğrayacağı düşüncesiyle hazırlıklar yaptı, anıtlar dikti. Antalya’daki Hadrian Takı da bunlardan biridir. Phaselis, Perge gibi yakın kentlerdeki kapılar da günümüze kalmıştır.

Ashmolean Müzesi’ne kaçırıldı

İmparator, Anadolu’ya yaptığı dördüncü seyahatinde Kilikya’dan deniz yoluyla Likya-Pamfilya Eyaleti’ne geldi. Yazıtlardan bu seyahatinde Side, Aspendos, Perge ve Attaleia’yı (Antalya) ziyaret ettiğini öğreniyoruz. Hadrian’ın Attelia’dan sonra sahilden kuzeye gidip gitmediğini bilmiyoruz. Eğer gitmişse Termessos gibi kentleri bu dönemde ziyaret etmiş olabilir. Hadrian’ın Antalya’yı ziyareti onuruna dikilen, üç kemerli bu tak günümüze kadar ulaştı. Yanlarındaki iki kule sonraki çağlarda, Hadrian Takı sur sisteminin bir parçası haline getirilince eklenmiştir. 1959 yılında aslına uygun olarak restore edilen Hadrian Takı’ndan çıkan yol antik çağlarda Attaleia kentini Perge’ye bağlıyordu. Bu yolun küçük bir bölümü Doğu Garajı nekropol kazısında ortaya çıkarıldı. Hadrian onuruna yaptırılan bu takın, antik Yunan alfabesiyle yazılan ve ikinci kemerin ortasında duran kitabesi parça parça yağmalandı. Kitabede altın görünümlü parlak bronz harflerle, imparatorun tam ismi olan Caesar Traianus Hadrianus yazılıydı. Kitabedeki tüm harfler 19. yüzyıl boyunca Avrupalı gezginlerce toplanmış ve çeşitli ülkelere kaçırılmıştır. ‘Traiano’ kısmı Oxford’da bulunan Ashmolean Müzesi’ndedir.