Cumartesi günü bizim Rüzgar’ı da alıp doğru Hasan Subaşı Tesisleri’nin yolunu tuttum.

Antalyaspor-Galatasaray U17 karşılaşmasını takip etmeye…

Öncelikle Hasan Subaşı Tesisleri’nde ciddi bir değişim var.

Sahaların önüne kafetarya yapılmış, aileler burada çayını kahvesini içerken antrenmanları yada maçları takip edebiliyorlar.

Diğer yandan soyunma odalarından tutun da, oyuncuların kaldığı odalara kadar ciddi bir yenileme çalışması yapılmış durumda.

Tesiste kütüphane de düşünülmüş hatta antrenmandan boş kalan zamanlarda çocuklar kütüphanede ders çalışabiliyor, ödevlerini de aksatmadan eğitimlerine devam edebiliyor.

Tesiste her şey baştan aşağı yenilenmiş durumda.

Başta Antalyaspor Altyapı Koordinatörü Ferda Ramanlı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor.

Bugünkü gençler geçmişe göre çok daha şanslı.

Çünkü eskiden toprak sahalarda futbolcu yetişirdi.

Eskiden antrenman yapacak saha bulunamazdı.

Bugün ise hem sahalar mevcut hem de halı gibi zeminler.

Ancak sadece tesisleşme yeterli mi? Asla değil…

Tesisleşmenin yanında bu çocuklara ne kadar çok dokunur ve önemserseniz o kadar karşılığını alırsınız.

Her zaman söylediğim gibi Antalya’nın Trabzon’dan hiçbir eksiği yoktur.

Hatta Türk futbolunun en önemli kalecisi ve en önemli golcüsünü yetiştiren bir kulüp asla ve asla alt yapıdan uzaklaşamaz, gençlere sırtını dönemez…

Bu nedenle geçtiğimiz hafta içinde Ferda hocanın daveti üzerine hem tesislerdeki bu değişime görmek hem de gençleri takip etmek adına Hasan Subaşı Tesisleri’nin yolunu tuttum.

Tesislere gidince, Antalyaspor’da bir dönme damgasını vuran eski futbolcularını görmek beni ayrıca mutlu etti.

Adnan Gülek, Nuri Kamburoğlu, Adnan Karahan ve Galatasaray Gençlik Gelişim Teknik Sorumlusu, Antalyaspor’un eski oyuncusu Orhan Atik mücadeleyi izleyen isimler arasındaydı.

Karşılaşma sonunda da Antalyaspor sahadan 2-0 galibiyetle ayrılmayı başardı.

Açıkçası kendi kendime o gün söz verdim.

Alt yapı maçlarına daha fazla mesai harcamalıyım.

Çünkü Antalyaspor’un geleceği, Türk futbolunun geleceği orada…

Ne yazık ki yukarıdaki karışıklık hepimizin dikkatini oraya çekse de; alt yapıyı kesinlikle atlamamamız gerekiyor.

Bu nedenle artık daha sık alt yapı maçlarını takip etmeye çalışacağım.