Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle bir sezon daha geride kaldı.
2017-2018 sezonunda Antalyaspor neler yaşamadı ki…
Yıldız isimlerin transferi, teknik direktör değişiklikleri, yönetimsel anlamda yaşanan sıkıntılar ve krizler…
Bir önceki yılda yakalanan tarihi başarının ardından Başkan Ali Şafak Öztürk'ün Avrupa'ya gidebilmek adına yaptığı yıldız transfer aşısı ne yazık ki tutmadı. Menez ve Nasri transferleri elde patladığı gibi kulübe de büyük maddi külfet yükledi.
Ali Şafak Öztürk'ün istifa ettiği süreçte yaşananlar da kulübe büyük zarar verdi.
Dernek ve Vakıf üyelerinin kongreye katılmaması, istifa kararından vazgeçmeyen Öztürk ve Çalımbay'ın yerine göreve gelen Leonardo'nun Öztürk'ün durumunu bahane edip kaçıp gitmesi en çok Antalyaspor'a zarar verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı ve Antalyaspor Onursal Başkanı Menderes Türel'in önerisiyle başkan seçilen Cihan Bulut'un izlediği adımlar ise Antalyaspor'u düzlüğe çıkarma noktasında önemliydi. Başkan Bulut'tan birkaç gün önce göreve başlayan Hamza Hamzaoğlu'da şüphesiz Antalyaspor'un ligde kalmasında en büyük paya sahipti.
Sezonun başında yapılan hataların aksine devre arasında doğru bir yapılanma içerisine girdi kırmızı beyazlılar. Menez ve Nasri gibi takıma katkı vermeyip milyonlarca para alan isimlerle yolların ayrılması hem takım olma yolunda hem de maddi yükten kurtulmak adına doğru bir adım oldu.
Eto'o'nun ayrılması belki de Antalyaspor için olumsuz görünse de yerine transfer edilen Doukara, Kamerunlu yıldızı pek fazla aratmadı ve 6 gol, 6 asistlik bir performans ile takımını sırtladı. Eto'o'da bundan daha fazlasını veremezdi herhalde.
Kritik maçlardan Hamzaoğlu'nun bilgi ve tecrübesiyle alnının akıyla çıkmayı başardı Antalyaspor ve Gençlerbirliği karşısında aldığı galibiyetle ligde kalmayı büyük ölçüde garantiledi. Maç sonrası yaşanan 'marş' krizi, tam anlamıyla talihsizlikti.
Antalyalıların heyecan ve korkuyu bir arada yaşadığı sezon mutlu bitti.
Hamzaoğlu yönetiminde atılacak doğru adımlarla şimdi ileriye bakma zamanı.
Cem Karaca'nın da söylediği gibi 'Bu son olsun, bu son.'
Bir daha aynı sıkıntıları yaşamamak ümidiyle…
Kalın sağlıcakla.