Harun Reşit dönemindeBaşvezirCaferçok önemli bir aşiret reisidir. Harun Reşitgücü nedeniyle ona çok güvenir, bir dediğini iki etmez. Bir gün Harun Reşit sarayın bahçesinde çok güzel elmaları olan bir ağaç görür.Ağaç yüksek, elma koparmak mümkün değil.Harun Reşit, Cafer'e omuzuna basıp elma koparmasını ister.Cafer, Sultan'ın omuzlarına basar, birkaç elma koparır ve sultana verir. Harun Reşit, kendilerini uzaktan seyredensaray bahçıvanını çağırır ve böyle güzel elmalar yetiştirdiği için kendisini ödüllendirmek istediğini söyler.'Dile benden ne dilersen!' der.Bahçıvan boynunu büker:'Ben de başvezirinizin aşiretindenim.Ama onunla artık aynı aşiretten olmak istemiyorum. Sizden dileğim beni bu aşiretten hemen silin!'Harun Reşit,herkesin bu aşiretten olmakla övündüğü ülkede bahçıvanın bu isteğinin nedenini anlamaz ve onun aşiret kaydının silinmesini emreder.Zaman geçer, Baş Vezir Cafer omuzuna bastığı hükümdarın arkasından komplolar kurmaya, kendi aşiretini devletin başına geçirmeye çalışır.Hazinede, devlet kademelerinde aşiret üyeleri egemendir. Cafer'in eylem planlarını öğrenen Harun Reşittüm aşiret üyelerinin tutuklanmasını ve öldürülmesini ferman eder:'Başta Cafer, bu aşiretten kim varsa boynunu vurun!'

Cafer'i öldürtür.Aşiretten kim varsa ya öldürür. Bir süre sonra cellatlar gelir, yanlarında da bahçıvan:'Efendim, bu da aynı aşiretten ama elinde sizin fermanınız var, aşiretten çıkarmışsınız'der...

Harun Reşitbahçıvanı hatırlar.'Yahu, sen işlerin buraya varacağını nasıl anladın' diye sorunca bahçıvan şu cevabı verir:

'Sultanım, başveziriniz beni çağırıp sizin için elma koparmamı isteyebilirdi ya da sizi omzuna alabilirdi. Sizin vezirinizin omuzunuza basmasını istemeniz bir alicenaplıktır, büyüklüktür. Siz istemiş olsanız bile, vezirinizin omuzunuza basması; hem şımarıklık, hem had bilmezlik, hem de küstahlıktır! Bunu yapan kişi yarın size başkaldırır. Ben bunu hissettim.'

***

Teşne!

Adam ve karısı köy yolunda ilerliyorlar.Kadının sırtında küfe, adamın sırtında büyük bir küp, bir elinde değnek, öbür elinde bir tavuk, önünde de keçi yürüyorlar.

Yol bir fındıklıktan geçecek.

Kadın fındıklığa girmeden durmuş.

'Ben seninle buradan geçmem!'

'Niye?'

'Bana bir şey yaparsın!'

Adam, lahavle çekmiş:

'Kadın sen deli misin, elim kolum dolu ne yaparım?'

Kadın başını cilveli sallamış:

'Yaparsın yaparsın' demiş.'Elindeki o değneği yere çakıp keçiyi bağlarsın, küpü de tavuğun üzerine kapadın mı tamamdır!'