Günümüzde, hayatın hızlı tempolu akışı içinde birçoğumuz, kendimize ayırdığımız zamanı, enerjiyi ve dikkati sık sık erteleme eğilimindeyiz. Yaşamın karmaşası içinde kaybolmuş gibiyiz, sürekli bir şeyleri yetiştirmeye, başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışıyoruz. Ancak bu koşturmacanın içinde unuttuğumuz bir gerçek var: Kendimiz için en iyisini yapma sorumluluğu.

Bu basit gerçeği ne zamana kadar erteleyeceğiz? Belki de hep yarın diye düşünüyoruz, çünkü bugünün telaşı içinde kaybolmuş durumdayız. Oysa yaşamak için sürekli olarak bir sonraki günü beklemek, gerçekten yaşamamak demek.

Hayat, bugünden ibaret. Gelecek belirsiz, geçmiş geride kalmış. Ancak şu an elimizde olan anı yaşayabilir, anın tadını çıkarabiliriz. Kendimize ayırdığımız zaman, başkalarına ayırdığımızdan daha değerlidir. Kendimizi ihmal etmek, bir süre sonra bedenimizin ve ruhumuzun bize isyan etmesine neden olabilir. Bu nedenle, kendimize bakmak, içsel bir denge sağlamak hayati bir öneme sahiptir.

Kendin için en iyisini yapmak, sadece fiziksel sağlıkla sınırlı değil elbette. Zihinsel sağlık da aynı derecede önemlidir. Stres, endişe ve yoğun tempolu yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkabilmek için zaman ayırmak, içsel huzurumuzu korumak adına elzemdir. Belki bir hobinin peşinden gitmek, belki de sadece sessiz bir köşede meditasyon yapmak... Hangi yolu seçerseniz seçin, kendinize bu zamanı tanımak, yaşamınıza anlam katmanın başlangıcı olabilir.

Ertelemek, genellikle alışkanlık haline gelir ve zamanla bu alışkanlık, bizi kendi ihtiyaçlarımızı göz ardı etmeye iter. "Yarın başlarım," dedikçe, yarın bir türlü gelmez. Oysa her an yeni bir başlangıçtır. İlk adımı atmak için bir gün belirlemek yerine, şu anı değerlendirebilir ve küçük adımlarla kendimize daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz.

Kendin için en iyisini yapmayı ertelemek, aslında kendine yaptığın en büyük haksızlık. Hayat bir maraton değil, bir serüvendir. Bu serüvenin her anını dolu dolu yaşamak için, kendimize değer vermeli, kendimize zaman ayırmalıyız. Ne zamana kadar erteleyeceğiz sorusu ise tam da burada önem kazanıyor. İşte bu an, kendimize daha iyi bir yaşam vaat etmek için ilk adımı atmamız gereken an.