Halay çekmek istiyorum ben de.
Elimde bir mendil en renklisinden, en temizinden, kulağımda davulun uzaktan hoş gelen sesi, çiçek kokulu Antalya sokaklarında herkesi halaya davet etmek istiyorum.
Döviz artmış, ithal girdiler yüzünden maliyetler artmış, tarım, üretim zordaymış, her şeyin fiyatı artmış bana ne? Asgari ücret de elhamdülillah zamlandı, bayram ikramiyesi de tamam, muhteşem bir bayram yapacağız hep birlikte.
Tabii bunlara inanırsan... İnanmak önemlidir her cihette. Yoksulluğunu açlığını bile unutur, halaya katılırsın sen de...
Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilmek isteniyormuş. “Değiştirilemez ve değişmesi teklif dahi edilemez” denilen ilk 4 madde. Devletin şekli, cumhuriyetin nitelikleri (insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçisi, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti), devletin bütünlüğü, dili, bayrağı, marşı ve başkenti var bu maddelerde. Sana mı dokunuyor ucu? Boş ver sen, hayat 3 günlük, düşünme.
Yaptın görevini, bir zahmet gittin kullandın oyunu zaten, bitti görevin.
İşini bilir sonuçta seçtiklerin, sana mı kaldı düşünme?
Yalnız dikkat... ”Müzik ruhun gıdası falan değildir. Müzik ruhun belasıdır” demiş bu defa da kadına, cumhuriyete, laikliğe dair karşı söylemleri ile bilinen Halil Konakçı. Halen makamında tüm söylemleriyle. Davulun sesi her an kesilebilir yani, kaydet bari zihnine.
Gayrimeşru seslerden olabilir kadın sesi gibi davulun sesi de bir gün. Şaşırma, gücenme.
Karne gününde sırf gökkuşağı temalı süsleme sebebi ile Emirgan İlköğretim Okulu’nda öğretmen ve müdürün açığa alındığı iddiası var haberlerde.
Renkler de gayrimeşru ve günah mı acaba? Bakmayalım öyleyse.
Renklerden bile korkuyorsak artık, müzik korkusu da gayet tabiidir. Basit mantık.
Ne toplummuşuz, ne bireylermişiz ki biz, her şey bize düşman, herkes bizim peşimizde. Demek ki çok zayıf karakterliyiz. İskambilden bir kule gibi bir üfürüşte yıkılacak sanki toplum ve aile. Peki sormak lazım kim yarattı bu iskambil kuleleri?
Sağlıklı bir toplumdan, bireylerden giderek uzaklaştırılmaya çalışılırken ve uzaklaşırken ahirette mutluluk sunuluyor vatandaşa. Maneviyat önemli, bu dünya değil hedef, ötesi. Tabii ki bu herkes için değil, sıradan dar gelirli vatandaşlar için, torpilliyiz bu hedefte yani.
Giremiyorum halaya, katılamıyorum bu coşkuya, dertleniyorum habire...
Seçim sonuçlarına bakıldığında ya bende hata ya da davulun sesini uzaktan duyuyor insanlar, hoş geliyor onlara. Yakınlaşmaya başladı herkes için ekonomik, toplumsal, kültürel... Duyuyor musunuz? Belki o zaman halay durur ya, artık ayakta kim kalabilirse ve kim kaldıysa.
Şimdilik halay da davul da devam ediyor nedensiz niçinsiz.
Ver coşkuyu vatandaşa.
Herkes için adil, huzurlu, sağlıklı, güvenli, eşit ve özgür yarınlar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.