Antalya’dan güzel İzmir’ime ayak bastığım 20 Haziran günü, halk türkülerinden, halk şiirlerinden yararlanarak çağdaş şiirler yazan ve şiirlerinde Atatürk, yurt, insan ve doğa sevgisini işleyen Cahit Külebi’nin 26’ncı ölüm yıldönümüydü.  Külebi’nin, ‘Atatürk’e Ağıt’ şiirinde sözünü ettiği atalarımın memleketi ‘Denizi kız kokan’ İzmir’de bahtiyarım.

Cahit Külebi’nin Atatürk’e Ağıt şiirinde ‘Denizi kız kokan’  İzmir’in kızlarını güzellikleri ve cinsellikleri ile çağrıştırdığını söyleyenler çıkmıştır. Onların nasıl büyük bir yanılgı içinde olduklarını sonraki satırlarımda anlatmaya çalışacağım.

‘Edirne’den Ardahan’a diye seslendiği şiirinde Külebi, Samsun, Amasya, Tokat, Balıkesir, Kopdağı, Savaştepe ve nihayet Kurtuluş Savaşı’nın sonlandığı İzmir’i de içine alan bir destan yazmıştır.

1800’lerden bu yana İzmir’i yurt edinmiş bir sülalenin ferdi olarak diyebilirim ki, İzmir’in kızları güzelliklerinin yanı sıra modernlikleri ile bilinmektedir.

İzmir, bu ülkenin batıya açılan yüzüdür.

İzmir, İzmir’de yaşayan Levantenlerle içli dışlı olmuş, geleneklerini kaybetmeden, Avrupa sosyal yaşamına ayak uydurmuştur.

İzmir tutucu bir şehir olmamıştır.

İzmir’in kızları, erkek egemenliği altında ezilmemiştir.

İzmir’in kızları salt makyaj, giyim ve kuşamda değil kültürel ve sanatsal faaliyetlerde de Anadolu’da öncü olmuştur.

O nedenle de ben İzmir’imi ve İzmir’in deniz kokan kızlarını çok severim.

Cahit Külebi’nin dizelerindeki gibi severim İzmir’in kızlarını.

Denizi Kız Kokan İzmir’de, deniz özgürlüktür, deniz cesarettir.

Deniz sonsuz ufuklara yelken açmaktır.

İzmir’in kızlarında işte bu özgürlük, cesaret ve umut vardır.

Cahit Külebi’nin İzmir’i anlatan en güzeli şiiri ‘Şimdi İzmir’de Sabahın Sekizi’ adlı şiiridir. Külebi’yi 26’ncı ölüm yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.

 

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Karşıyaka'da, Alsancak'ta, Güzelyalı'da
Bir ağ dolusu balık gibi gençliğimizi
Daha yeni çektik denizden, rüyalarımızı da...
Türküler övüyor sevgimizi

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Şu deniz, şu gemiler, bizim malımız
Altın saçar gibi güneş tembelliğimizi
Karınca gibi çalışıyor adamlarımız
İncir işleyen kızlar sayıklar hikâyemizi

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Rüzgâr yalnız saçların için
Tanrı öyle birleştirmiş ki sevincimizi
Ne umutsuzluk var, ne korku, ne kin...
Fotoğraflar çekiyor resimlerimizi.

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Okaliptüs, yosunlar aşkımızla öpüşür
Anneler emzirir hayallerimizi
Bütün kızlar bizim için salınarak yürür
Ama zaman boş koydu hayallerimizi