Türk siyasetine 51 yılını verdi.CHP ve DSP'de liderdi. Bakanlık yaptı.Başbakandı.
1974'te Kıbrıs Fatihi oldu.Adını dağa taşa yazdılar; Halkın Karaoğlan'ıdır.Yazardı, şairdi.
'Bir kır evinde yaşasam, hep şiir yazsam' derdi.İnsanları severdi, insanı yüceltirdi:
'sen olduğundan büyüksün
sen olduğundan iyisin
sen olduğundan güzel'derdi.
Köykentler kurmak istedi yaptırmadılar.
'topraktan doğup da toprağı yoğurandır onlar
veresiye canlarını doğurandır onlar
köylü kadınlar
fistanları güllü kadınlar
yüzleri güneştir onların yanık
ayakları topraktır onların yarık
doyulmadan güzelliğine
tarlalarda solandırlar
köylü kadınlar
fistanları güllü kadınlar.'
Türk, Kürt, Laz, Ermeni, Yahudi'dir.
Alevi/Sünni demez. Bölmez ve ötekileştirmezdi.Türkiyeliliğini bir taç gibi başına kondururdu; Pülümürlü Yaşsız Kadın adlı şiirinde;
'beni tek gözlü sarayına götürdü
köy yapısı kulübesinin
zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim'
Birlik ve beraberliğin ve sevginin her sıkıntının üstesinden geleceğini 'El Ele Büyüttük Sevgiyi' adlı şiiri ile ne güzel anlatmıştır.
'..gökler gibi sardı dünyayı
yağmur gibi sızdı dünyaya
dünya kadar oldu sevgimiz
el ele büyütüp el ele derdik
el ele derip insana verdik
verdikçe çoğalan sevgimizi'
Hiçbir zaman gösterişi sevmeyen, dengeli, ciddi, dürüst bir halk adamı ve inatçı, uzlaşmacı bir siyasetçi olan Bülent Ecevit'iölümünün 13'üncü yılında saygı ve rahmetle anıyorum. O'nun 'Yarın' adlı çok sevdiğim şiirinden bir bölümle veda edelim yazıya;
'pek o kadar göremesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
bir şeyler olacak yarın
öbürgünden önemsiz
yarından önemli'