Geride bıraktığımız iki haftada ligi kendi adına tamamlama şansını bulan ancak bu fırsatları değerlendiremeyen Antalyaspor, Fenerbahçe karşında sahaya çıktı.

Tüm maçların aynı gün ve aynı saatte başladığı haftada gözümüz Kadıköy’de kulağımız ise Giresunspor-Trabzonspor ve İstanbulspor-Adana Demirspor maçlarında oldu.

Çünkü bu iki takımdan birisinin sahadan mağlubiyetle ayrılması halinde Antalyaspor ligde kalmayı garantileyecek ve inişli çıkışlı, şanssız hatta hayal kırıklığı şeklinde geçen sezonu kendi adına tamamlayacaktı.

Maç başladı derken bir anda kalemizde golü gördük.

Bu golün ardından ise Antalyaspor maçta toparlanır gibi oldu ve rakip kalede cılız da olsa pozisyon üretti.

Larsson ile gol denemesi ve Doğukan’ın ofsayta takılan pozisyonu Antalyaspor adına akıllarda kaldı.

Sonrasında ise iki önemli pozisyonda Antalyaspor kalecisi Helton Leıte’nin kurtarışları ise maçın ilk yarısının öne çıkan notları arasındaydı.

Karşılaşmanın ikinci yarısı ise Antalyaspor adına aslında ilk yarıdan çok da farklı değildi.

Cılız ataklar, mağlubiyete razı bir görüntü…

Ve Helton Leite’nin yaptığı kurtarışlar.

Aslında Antalyaspor adına dünkü maçta kim öne çıktı diye soracak olsak kesinlikle yanıt kesinlikle Helton Leite olur. Aslında bu yanıt bile karşılaşmayı özetlemeye yeter bana göre.

***

Mücadele sonunda Antalyaspor 2-0 mağlubiyetle sahadan ayrıldı.

Olumlu tek şey ise mağlubiyetlerini beklediğimiz iki takımın da yenilmiş olması oldu.

Yani hayal kırıklığı ile geçen bir sezonu en azından yıkım ile tamamlamıyoruz.

Ve ne yazık ki buna bile sevinir haldeyiz.

İşte bu nedenle son iki haftaya girilen sezonda bizim adımıza koyacağımız başlık istikrarsızlık ve hayal kırıklığı olacaktır.

Çünkü büyük hayaller ile girilen ancak sonunda kümede kaldığımız için sevindiğimiz bir noktadayız.

Ders alır mıyız?

Umarım, alırız…

Ancak özellikle transferde yapılan o kadar çok yanlış var ki, bunları da lig tamamlansın konuşacağız…