Çin Ay’a altıncı keşif aracını geçen sene gönderdi. Ay yüzeyine iniş yapmasının ardından yüzeyde kazılar yapan araç, topladığı örnekleri konteynıra koyup yükseltme aracına aktardı. Yükseltme aracı da örneklerin olduğu konteynırı yörüngede bekleyen dönüş mekiğine aktardı. Dönüş mekiği de örnekleri Çin’e getirdi. Bütün bu operasyon nasıl yönetildi? Bir 'joystick'le… Uzay üssündeki ekranın karşısında oturan Çinli, elindeki joystickle takla attırıyor Ay’ın karanlık yüzündeki keşif aracına… Ay yaklaşık 385 bin kilometre uzaklıkta. Yani yaklaşık 385 milyon metre… Çinlinin dakikasında bulduğu araç işte bu kadar uzaklıkta…
ÇİNLİNİN EZDİĞİ ANTALYALI
Bir başka Çinli de Antalya’da bir motosiklete çarpıyor. Motosiklet sürücüsü yaralanıyor. Uzun bir tedavi süreci… Kazadan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Çinli, anında topukluyor. Ara ki bulasın… Kaza mağduru yurttaşımız hakkını aramak için adliye koridorlarında sürünüyor. Tık yok. Eğer sonuç çıkmaz, adalet yerini bulmazsa Çinliye yol veren bütün yetkililere dava açacağını söylüyor. Çinliye yol verenlerin ülkesinde, Çinliye yol verenlere dava açacak. Tekerleme gibi resmen… Tekerlenip duruyoruz işte…
ORTA ZEKALILAR CEHENNEMİ
Zülfü Livaneli’nin bir kitabı var: Orta Zekalılar Cenneti… Livaneli ‘cennet’ diyor ama bu bir cehennem. Bizi bunlar yönetiyor, bunlar yargılıyor, bunlar savunuyor, bunlar eğitiyor. Hakkımız, hukukumuz, canımız, malımız, işimiz, gücümüz, evimiz, köyümüz, hayatımız, çoluğumuz, çocuğumuz bu orta zekalılara emanet. Çinli oturduğu yerden, 385 milyon metre uzaktaki aracı uçururken, bunlar kendi ülkemizde kendi vatandaşımızın failini, sanık bir Çinliyi ellerinde tutamıyorlar. Adam sırra kadem basıyor, yerini bulamıyorlar.
VATANDAŞA ZÜĞÜRT TESELLİSİ
Kim bunlar? Bizim ödediğimiz vergilerle maaşa bağlanan, bizi korusun, bizi savunsun, bizi eğitsin, bizi yaşatsın diye para ödediğimiz şüreka. Bunlara memur diyoruz, müdür diyoruz, amir diyoruz, şef diyoruz, müsteşar diyoruz, danışman diyoruz. Hepsine bol kepçe rütbe, makam, mertebe, barem, derece, mevki, şu, bu… Ne oluyor neticede? Çin’den, Maçin’den gelen biri, kendi memleketinizde, ülkenizde size çarpıp kaçıyor. Amerikalıya çarpsa hoplatırlar adamı. Kendi vatandaşının hakkını, hukukunu, daha da önemlisi onurunu korumaktan acizsin, “dünya bizi kıskanıyor” diye hikaye anlatıyorsun. Züğürt tesellisi. Kim inanır buna? Züğürtler inanır.
O şimdi genel sekreter Antalya Kent Konseyi Genel Sekreterliği'ne Ercan Deyirmenci atandı. Kent Konseyi başkanı seçimle geliyor, genel sekreter ise Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından atanıyor. Daha doğrusu, belediye başkanı üç aday öneriyor, genel sekreter bunlar arasından yürütme kurulu tarafından seçiliyor. Ercan Deyirmenci’yi ASAT’tan Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü olarak tanıyoruz. Ben abisi Turgay Deyirmenci’yi daha eski tanırım. Avukat ve şairdir. Ercan Deyirmenci de 1973 Burdur doğumlu. 1994’te Sağlık Bakanlığına memur olarak başladı. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, işletme yüksek lisansı yaptı. 2011’de ASAT Genel Müdürlüğüne geçti. 2021’de de ASAT Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü olarak atandı. Kent Konseyi’nde uzun bir süre Antalya Sanatçılar Derneği’nin (ANSAN) temsilcisi olarak yer aldı. Son olarak da Afet ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu’nda başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu. O şimdi genel sekreter… Başarılar diliyoruz. |