Aracın arkasında oturan adama sürücü soruyor;
‘Hasan abi, psikoloğa gidecektin ne oldu?’
Hasan abi cevap veriyor;
‘İncinmişsin dedi’
Sürücü anlamıyor.
‘Ne dedi ne dedi?’
Hasan abi cevap veriyor;
‘Ne de olsa okumuş kadın, incinmişsin dedi. Hayatını s…..ler demedi’
Bu videoyu, konuşmalardaki şiveyi, mesajı izledikçe gülme krizim tutuyor.
Hepimiz o haldeyiz yani.
***
Psikiyatri uzmanlarına göre bireyin ruh sağlığının iyi olması, stresle başa çıkabilmesine, çevresi ile olumlu ilişkiler kurabilmesine ve duygusal bir dengeye sahip olmasına bağlı.
Türkiye’de özellikle son yıllarda, aşırı silahlanma, madde bağımlılığındaki artış, gasp, taciz, istismar ve kadına şiddet olaylarının ürkütücü boyutlara ulaştığını okuyoruz, görüyoruz. Sorunun polisiye tedbirlerle çözüleceği de yok gibi. Polisimizin yakasına yapışanlar da o kadar çok ki, nereden güç alıyorlarsa artık!
Adalete güven yok maalesef!
Hayat pahalılığı, yoksulluk, yalnızlık ve ötekileşme de ülkemizin diğer hastalıkları!
***
Dünya Ruh Sağlığı Haftası’na giriyoruz!
1992’den beri faaliyette olan bir örgüt, toplumsal ruh sağlığı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor. Ana amaç, toplumsal refahı insan yaşamında öncelikli kılmak.
Türk insanının toplumsal refahı ne alemde?
Alman sigorta şirketi AXA tarafından yaptırılan ‘Ruh Sağlığı Raporu 2024’ adlı anket kapsamında Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da16 ülkeden biner kişiye ruh sağlığı durumları ile ilgili sorular sorulmuş. Fransa, İrlanda ve Meksika'da psikiyatrik hastalığı olan kişilerin oranı bir önceki yıla göre yüzde 6 ila 7 oranında artarken Türkiye'de bu artış yüzde 8'e ulaşmış.
Anket sonuçlarına göre, 18 ila 34 yaş arasındaki gençlerin psikiyatrik sorunlardan etkilenme olma olasılığı hayli yüksek çıkmış. 18 ile 24 yaş arası tüm katılımcıların yüzde 43'ü ruhsal bir hastalığı olduğunu söylerken, Türkiye’de bu yaş gurubunda ruhsal bir hastalığı olduğunu söyleyenlerin sayısı yok denecek kadar azmış! 65 ila 75 yaş arasındakilerin sadece yüzde 14'ünün depresyon, anksiyete bozuklukları ve benzeri ruhsal rahatsızlıklardan yakındığı saptanmış. Anketin en önemli sonucu ise ruhsal bir hastalık durumunda profesyonel yardımın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuş. Katılımcıların yüzde 57 gibi büyük bir çoğunluğu, konunun uzmanları tarafından yapılan tedaviler sayesinde hastalıklarından başarıyla kurtulduklarını söylerken Türkiye’de kaç kişinin uzmanlar tarafından tedavi edilip sağlığına kavuştuğuna ilişkin bir sayı çıkmamış!
Yani Türk insanının psikiyatriste başvurma gibi bir lüksü yok!
Ne yapmak gerekiyor derseniz.
Önce hayat pahalılığını düşüreceğiz, yoksulluk, yoksunluğu bitireceğiz ve insanları ötekileştirmeden uzak duracağız.
Sonra adalet ve yargıda reform.
Bunun için de iktidarın bir güven ortamı oluşturması için adımlar atması bekleniyor.
Ruhen ve bedenen sağlıklı bir yaşam dileğiyle.