Bazen stresli, yorgun ve üzgün hissedebiliyoruz. Yaşamın doğasında var bu. İşte tam da bu noktada, kendimize nasıl baktığımız ve öz değerimizin önemi ortaya çıkıyor. Kendimiz için yaptığımız küçük şeyler, kendimizi mutlu ediş şeklimiz küçük veya büyük bir dönüş sağlıyor.

Hayatımızın koşturmacası içinde, işimizde gücümüzde, ilişkilerimizde, günlük yaşantımızda kendimizle ilgilenmeyi ihmal ediyoruz. Oysaki kendimizle ilgilenmediğimiz sürece öz benliğimize kıymet vermedikçe başkalarına da yeterince yardımcı olamıyoruz. Bu nedenle kendimiz için yapacağımız en küçük iyilik, hem kendimiz hem de çevremiz için çok önemli.

Kendimize zaman ayırmak, kişisel gelişimimize önem vermek, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi gerçekten küçük hatta klişe görünen adımlar, mutluluğa giden yolda bize yardımcı olabiliyor. Sağlıklı bir beyin, sağlıklı bir vücut, huzurlu bir bünye her zaman iyi gelir. Hem kendimize hem çevremize... Gerçekten çok klişe olacak farkındayım ama her şeyin anahtarı kendimizi sevmekten geçiyor. Çok basit gibi duruyor ama kendimizi, kendimize rağmen sevebilmek gerçekten emek istiyor.

Bunun yanı sıra çağımızın rahatsızlığı olan stresle başa çıkmak daha kolay hale gelebiliyor. Herkesin uğraştığı o dert... Sahilde yapacağımız küçük bir yürüyüş, kendimizi şımartabileceğimiz bir hediye, merak ettiğimiz filme gitmek her zaman küçük bir nefes aldırır hayatta. Tabii ki kendimizi düşünürken başkalarının ihtiyaçlarını da göz ardı etmemeliyiz. Ama sonuçta oksijen maskesini önce kendimize takıyoruz değil mi?

Hatırlamak gerekiyor ki hayatımızın başrolü biziz. Önce kendimizi düşünmenin bencillik olduğunu düşünmedim hiçbir zaman. Spor yapın, kitap okuyun, hatta bazen yalnız kalın. Kendinizi yalnız bırakın. Klişeler işe yarar. İnanın bana!