Mersin Büyükşehir Belediyesi, 550 kilometrelik Kilikya Yolu’nu düzenledi. Tanıtmaya da başladı. 4 ana etap ve 38 farklı parkurdan oluşuyor. Binlerce yıllık bir tarihi barındırıyor bu yol. Zaman yolculuğu, tarih yolculuğu, doğa yolculuğu… Likya Yolu var malum. Karya Yolu var. Hitit Yolu var. Aziz Paul Yolu var. Pisidia Yolu var. Bunlardan üçü, Antalya’nın da içinde olduğu bir coğrafyada yürünüyor. En ünlüsü de Likya Yolu… Fakat bu yolların tanıtımını yapamıyoruz.

BAKANLIĞIN KİTABI İNMİYOR

Likya Yolu 31 etaptan oluşuyor. 31 etap, 31 gün demek. Konyaaltı’ndan başlayıp Fethiye’de bitiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğunda olan bir yol burası. Bakanlık her parkuru belirlemiş durumda. İnternet sitesi de var, her parkur kısa kısa anlatılıyor. Sitede Likya Yolu Kitabı diye bir materyal de var ama indirilemiyor. Bir aksilik var. Bir şeyler yazılmış, çalışılmış, yayına verilmiş ama sonra kimse ilgilenmemiş gibi.

LİKYA YOLU’NA YENİ TABELA
Şu an görünen tablo böyle. Peki bir şeyler yapılır mı? Sanırım yapılıyor. Duyduğumuza göre, geçen ay, Kültür Rotaları Dernek Başkanı Kate Clow’un da dahil edildiği bir güncelleme projesi gerçekleştirildi. Daha önce Garanti Bankası sponsordu. Bu sponsorluk bitmiş. O nedenle de üzerinde Garanti Bankası’nın logosu bulunan Likya Yolu tabelaları kaldırıldı. Hazır tabelalar kaldırılırken, etaplara ilişkin kimi düzenleme ve düzeltmeler de yapılmış.

ANTALYA’DA 3 KÜLTÜR ROTASI
Bu düzenlemelerden meraklısı haberdar olacaktır elbette. Fakat hem turizm, hem de kent kimliği açısından böylesine önemli bir yolla, güzergahla ilgili gelişmelerden hepimizin haberdar olması gerekir. O nedenle genel bir duyuru, bilgilendirme yapılmalıydı. Bu yapılmadı. Bunlar bir yana, Antalya’da örgütlü hiçbir yapının, derneğin, sivil toplum kuruluşunun bu topa girmemesi ilginç. Her ağzını açan, turizmin sadece kumdan, güneşten, denizden ibaret olmadığını söylüyor, 12 ay turizmden, alternatif tatilden, kültürden dem vuruyor. Sohbete oturduğumuzda, böyle şeylerden konuşmak, kültürel konularda çok duyarlı olduğumuz hissi yaratmak hoşumuza gidiyor. Mevzu sohbet masasının çapı kadar oluyor. O masadan kalkınca da konu bitiyor. Bir gün olacak elbet. Ne kadar yakın bir zamanda olur bilemem. Ama sürekli konuyu gündemde tutarsak, bir gün olacak. Mutlaka olacak...