İlki geçen yıl yapılan bir fuar var: Antalya Çağdaş Sanat Fuarı… İkincisi bu yıl 16-19 Ocak tarihlerinde yapıldı. Fakat sanat camiası isyanda... Fuarı düzenleyen şirkete tepki yağıyor. Muhtemelen seneye üçüncüsü yapılmaz. Sanat dünyası bir sanat fuarına niye bu kadar tepki gösterdi? Anlatalım… Daha doğrusu, sanatçı dostlarımızdan gelen bilgiyi aktaralım. Söyleyenlerin yalancısıyız. Yaklaşık 300 sanatçının katıldığı fuarda metrekare başına 2 bin 500 lira alınmış. Organizasyon firması, bunun karşılığında fuarla ilgili reklam yapılacağı, geniş bir kesimin davet edileceği, açılışta kokteyl yapılacağı vaadinde bulunmuş. Vaat edilenlerin yapılmadığı söyleyen sanatçılar, stantların da kendilerine birçok eksikle teslim edildiği dile getiriyor. Açılış kokteyline de kent protokolüne kimse katılmamış. Ne bir belediye başkanı gelmiş, ne başkan yardımcısı, ne meclis üyesi, ne de bir amir, müdür, yetkili. Devlet erkanının zaten hiç haberi yok.

ANSAN’IN ADINI KULLANMIŞLAR
Çünkü kimseye davetiye gönderilmemiş. Basın da gelmemiş. Fuar öncesi ve sonrası basın bülteni geçilmediği için Antalya medyası habersiz. Kiraydı, şuydu, buydu, kendilerinden toplamda 4 milyona yakın para alındığını söyleyen sanat camiası, bunun karşılığını alamadıklarını, kandırıldıklarını dile getiriyor. Antalya Sanatçılar Derneği’nin (ANSAN) bile haberi yok. Düşünün artık. Üstelik fuar şirketi birçok ortamda, çeşitli görüşmelerde ANSAN’ın adını kullanıp durmuş. Fakat fuara davetiye bile göndermemişler. ANSAN yönetimi fuarı tesadüfen öğrenip, “ne oluyor orada” diye bakmaya gitmiş.

KAPTIKAÇTI ORGANİZASYONLAR
Fuarın sonunda da hiçbir yetkili ortada kalmamış, herkes yok olmuş. “İki tablo, üç heykel satayım” diye fuardan stant kiralayanların hepsi feryat figan. Bu şikayetleri duyunca, fuarcılığın bir hukuku olup olmadığını merak ettim. Geçmişte deve dişi gibi fuar şirketlerinin soruşturmaya uğradığını, dava açıldığını filan hatırlıyorum. Fuarcılık konusunda dünya markası haline gelmiş şirketler var. Bu işi son derece düzgün, ilkeli, kuralına uygun olarak yapan, kalıcı fuarlara imza atan firmalar da bu kaptıkaçtı organizasyonlardan rahatsız.

KESİK MİNARE YARDIMI
Kaleiçi’ndeki Kesik Minare’nin kesikliği kalmadı, ama dilimizde eski adıyla yaşamaya devam ediyor. Kesik Minare sayesinde Facebook’un çok önemli bir uygulamasını keşfettim. Yapılan eski paylaşımları görmek için ‘Kesik Minare’ araması yaptığımda, “Yardım alabilirsin” diye bir uyarı çıktı karşıma. “Yaptığın aramadaki sözcükler, hassas içeriklerle ilişkili olabilir. Sen veya tanıdığın biri zorluk yaşıyorsa yardım almanın yolları var” diyor uyarı. ‘Kesik’ ibaresini bir tehlike durumu olarak algılamış belli ki. İki seçenek duruyor altında: “Arama sonuçlarını göster” ve “Destek al”. Gerçekten bir tehlike yaşayan insanlar için ya da o esnada kendinden geçmiş, kontrolünü yitirmiş, örneğin intihar etmeyi düşünen, teşebbüs eden kullanıcılara yönelik önemli bir hizmet bu. Bu ince fikirden dolayı Facebook ekibine alkış!