İnsanı rahatlatan iki kelimelik bücür bir cümle 'vazgeç gitsin’ ama gel gör ki söylemde değil eylemde yapabilene. Sıkıntıyı kulak arkası yapabilene. O zaman, konuya soruyla girelim. Memnuniyetsizlikten hapsolduğunuz oluyor mu? Zaman zaman yaşamın sizi sırt üstü yere yapıştırdığı mesela. Ben parmak kaldıranlardanım. Misal vazgeçemediklerimiz var. Bizi stabil ve otokontrollü bir yaşantıya hapseden. "Hepsinden vazgeçsek mi" diyoruz olmuyor, söylemesi kolay. İşte bir kitap 'Vazgeçebilmek'. Yazarı Guy Finley. Değişmeye hazır olanlara cevap. Özü, vazgeçebilmenin sırları... Vazgeçmemiz gerekenlerle nasıl baş edeceğimizi, nasıl özgürleşeceğimizi öğretiyor. Elimizin altında olması gereken güvenilir bir kılavuz. Neden rehberimiz olmasın ki?
***
Malum toplum olarak zor günlerden geçiyor, zor sınavlar veriyoruz. Kendi tepkilerimizi kontrol edemiyoruz bazı zaman. Guy Finley'in dediğine göre, tepkilerimizi kontrol etmenin yolu, arkada bırakmakmış. Yazar, nasıl geride bırakacağımızı 'Vazgeçebilmek'te anlatıyor, yaşanmışlıklardan alıntılarla. Rehber kitap; sıkıntıları, olumsuzlukları zafere dönüştürmek için doğru yönlendirmelerle dolu. Her yönlendirmede de kendinizi buluyorsunuz. Eğer gönüllü iseniz bu kitap size yardımcı oluyor. Kitabı okurken kaygı, öfke, suçluluk duygusu gibi daha pek çok olumsuz düşüncelerden arındığımızı fark ediyor ve her sorunun cevabının içimizde olduğunu görüyoruz.
***
İşte, Vazgeçebilmek isimli kitaptan altını çizdiğim birkaç alıntı. Finley, “Geride bırakmak, 'neler olabilirdi' diye düşünerek hüsran dolu hayallerle yaşamak değildir. Geride bırakmak, eski bir soruna endişe içinde yeni bir çözüm aramak değildir. Geride bırakmak, beklentilerini düşürmenin ağırlığıyla yaşamak değildir. Geride bırakmak, sizin savlarınıza hak verecek birisini umutsuzca aramak değildir" diyor. Peki, nedir geride bırakmak? İşte yazarın önerileri: "Gerçek şu ki geride bırakmak son derece basit ve hepsinin ötesinde doğal. Sizin ve benim için bir ağacın dallarında asılı, ağır ve güneşte olgunlaşmış meyvelerini dökmek kadar doğal. Yani artık gerekmeyeni bırakmak".
***
Yazarın, altını çizdiğim bir başka cümlesi de “Devam edin ve kendinizi geride bırakın”. İyi de nasıl kendimizi geride bırakacağız? Önce saptama geliyor Finley'den 'Kendine hakim olmak zorunda olan bir insan, dağılmaya hazır bir insandır. Kontrol etmeniz gereken her şey, sizi kontrol eder. Bu savaşın kazananı yoktur. Neredeyse her satırda insanı ters köşe yapıyor yazar. Devamında mı? Merak ediyorsanız. Vazgeçebilmek'i okuyun. İyi haftalar diliyorum.