'Beni Türk hekimlerine emanet ediniz' diyordu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk. İyi de kalmadılar ki paşam. Kamu sağlık sektöründe, özveriyle hizmet veren ama bu özverili çalışmanın maddi manevi karşılığını alamayan hekimlerimiz, adeta yurt dışına gitmeye zorlandılar. İşte o zaman da olanlar oldu ve binlerce değerli beyin, hak ettikleri haklarını almak için, tası tarağı topladı 'hadi bana eyvallah' deyip, memleketten göç etti. Peki sonrasında ne oldu; kamu hastanelerinde uzman doktor sıkıntısı, dolayısıyla muayene randevularında ciddi kriz yaşanır oldu. Sağlık Bakanlığı da hekim açığını kapatmak için çözümü, emekli hekimleri göreve çağırmakta buldu. 'Nitelikli olmalı' denen kamusal sağlık hizmetinde durum ahval şimdilik bu Paşam!
***
Dedikten sonra ülkemizde sağlık sistemi ne durumda, yolunda gitmeyen nedir diye sorsak ayıp mı etmiş oluruz? Olmayız bence, zira insan sağlığından söz ediyoruz. Öyle ya, vatandaş kamu hastanelerinden yeterli hizmet alamıyorsa, hastane randevularında çok ciddi bir kriz yaşanıyorsa sorgulamak gerekmez mi? Kamu hastanelerinde tedavi olamayanlar, çareyi mecburen özel hastanelerde arıyor. Sanki varmış gibi avuç dolusu muayene ücreti ödeyerek, tetkikleri saymıyoruz bile. Hal böyle olunca da, özel sağlık sektörü büyüyor. Bu da konunun arka yüzü.
***
Bu numara var ya, adama 'ya sabır' dedirten türden bir telefon numarası. Hastasın, randevu alacaksın, nereden? Kamu hastanesinden. Hadi bakalım al eline telefonu çevir 182'yi, cevap yok. Tekrar ara, defalarca ara, önce müzik sesi ardından tele sekreter. Randevuyu kapabilene aşk olsun. Evde elde telefon bekle. Hastalar hastanelerde değil, evde beklemeye devam ediyor. Ediyor da ne oluyor, sağlık durumu kritik olsa bile günlerce uğraşıyor randevu alabilmek için. Daha vahimi, randevular haftalar aylar sonrasına veriliyor. Demem o ki, kamu hastanelerinde randevu çilesi, sahiden çile haline geldi. Biz mi yanlış nabız tutuyoruz acaba?..
***
Özlük ve mali hakları iyileştirilemeyen, yoğun mesai koşulları altında ezilen, sistematik olarak değersizleştirilen ve mesleki itibari erozyona uğrayan on binlerce doktor, memleketini terk edip yurt dışına gitmiş. Sağlık sektörü için ciddi bir kayıp değil de ne? Peki Bakanlığın çözüm neymiş, yurt dışına göçen hekimlerin açığını kapatmak için, ilan açmış. İlanda, 65-72 yaş arasındaki hekimler tekrar göreve çağrılmış.. Haydi hayırlısı...