Hemi de Başkent Ankara'nın göbeğinde. Hani Bir zamanlar Milli Eğitim Bakanları “Karma eğitim kırmızı çizgimizdir” diyordu ya, haberi duyunca “Hayırdır” dedik. Karma eğitim Anayasa'da temel kanun değil miydi, biz mi yanlış hatırlıyoruz. Yo hayır, üşenmedim araştırdım ve de işte noktası virgülüne kadar şöyle diyor, “Türkiye'de karma eğitime ilk kez 1927-28 yıllarında geçilmiş. 1973 yılında Milli Eğitim Temel Kanunu ile eğitimin temel ilkelerinden biri olarak belirlenmiş, 2000-2001 öğretim yılında tüm okullarda zorunlu hale getirilmiştir” nokta. Devamında ise yasanın altı kalınca çizimli ve “Karma eğitim, laik ve demokratik bir ülkenin esası olarak vardır” diye şerh düşülmüş. Hani acaba diyoruz temel kanun unutulmuş olabilir mi!
***
Devam, yıllar sonra Ankara'da ilk kez bir kız ortaokulu açılmış. Önce 'yok canım sende' dedik, sonra da baktık ki siyasiler, eğitimciler hatta hukukçular kaynıyor ortalık toz duman, eh biz de konuyu köşemize taşıyalım dedik 'zülfü yare' dokunmadan. Karma eğitim MEB'nın kırmızı çizgisiydi, dokunulmazlığı vardı, çocuklar cinsiyetlerine göre kategorize edilemezdi. Ne oldu kırmızı çizgiye de başkent Ankara'da ilk kez kız ortaokulu açılmaya karar verildi? Toplum merak ediyor haklı olarak.
***
Karma eğitim hakkında bir hukukçunun yazısı gözüme ilişti, paylaşmak istiyorum sizlerle, görüş özetle “Eğitim anayasal bir haktır. Cinsiyet, ırk, etnik köken fark etmeksizin tüm vatandaşlara, eşit şekilde sağlanmalıdır. Bu hakkın sağlandığını ve sürdürüldüğünü denetlemek bir kamu görevidir”. Bence meali, kız çocuklarının eğitimini sürdürebilmesinde karma eğitim, bir engel olmamalıdır. Konuya burada noktayı kayalım da akıl paradoksu yaşamayalım.
***
Ve gelelim Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) meselesine, yani üniversiteyi kazanan gençlerimize getirelim, hani YKS sonuçları açıklandı ya. Açıklandı açıklanmasına da üniversiteyi kazananların yeni sınavı var sırada masraflar. Ee nolcek şimdi; orta yerde barınma sorunu ki derdin en önemlisi. Genç, yaşadığı kentin dışında bir üniversiteyi kazandıysa bir diplomaya bin masraf. Öğrencinin kampüs hayali, yurt sorunu, ulaşım sorunu derken sıra gerçeklerle yüzleşmede. Devlet üniversitesi bile yüklüce masraf ve borç kapısı. Özel üniversitelere hiç dokunmayalım bile, mübareklerin eğitim ücretleri kapsama alanı dışı ulaşılamıyor! Eğitim bu kadar zor olmamalı arkadaş.
***
Vatandaş enflasyona böylesine yenik düşmese keşke. Ne diyor ekonomi yönetimi “Enflasyondaki beklentiler iyileşiyor!”. Da, şu enflasyon hesabı vatandaşın cebinden çıkan rakamlarla kan uyuşmazlığı yaşıyor. Onu napcez? Size iyi haftalar diliyorum. Ne derler bilirsiniz 'karamsar olmak haramdır’ iyi ya.
