Antalya’nın denizle sınavı dillere destan… Hem denizin dibinde yaşayıp, hem de sırtını denize dönen, görmezden gelen, denizle birlikte yaşamayan kaç tane kent vardır? Benim bildiğim kentler arasında hiç yok. Deniz-kum-güneş turizminden bahsetmiyorum. Denizden faydalanmak dediğimiz ‘çimmek’ değil. Balıkçılık, deniz ulaşımı, tekneler, limanlar, marinalar, balıkçı barınakları, balıkçı köyleri, bütün bunları kastediyoruz.
;
BURADA DENİZ OTOBÜSÜ OLMAZ
Antalya’nın bu konudaki en bilinen ve en tartışmalı girişimi ‘deniz otobüsleri’… Kent merkezinden Kemer’e yolcu taşımak gibi afili bir niyetle başladı bu iş. Geldiğimiz noktayı, KONYSİAD’ın konuğu olan Bölge Liman Başkanı Alper Keçeli özetlemiş: “Denizlerde dikine taşımacılıkta karlılık oluyor. İstanbul-Bursa deniz otobüsleri buna örnek verilebilir. Kıyı şeridine paralel taşımacılığa ise çoğu özel iştirak yanaşmıyor. Bu sebeple de sübvanse edilmesi gerekiyor. Bunun yanında, karaya göre denizde yapılacak yolculuğun artısı olmayacaktır”. Nokta.
GAZETECİ MİLLETİ ÇOK SEVMİŞTİ
Yani diyor ki Liman Başkanı, “Antalya’da dikine taşımacılık yapabilirsiniz”. Antalya’dan Kıbrıs’a yolcu taşıyabilirsiniz. Fakat yatay, kıyıya paralel taşımacılık yapamazsınız. Kaleiçi’nden Kemer’e yolcu gitmez. Bunu denedik. Olmadı. Üstelik o dönemde, “Bu olmaz” diyenler linç edildi. “Yapılır” diyenler kimlerdi? Dönemin Deniz Ticaret Odası Başkanı Hüsnü Çöllü başı çekiyordu. O yılların Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e de cazip geldi bu fikir. 3 tane deniz otobüsü alındı. Kaleiçi’ne ve Kemer’de iskeleler tahsis edildi. Gazetecileri de bindirip götürdüler Kemer’e… Çok mutlu oldu bizim gazeteci tayfası. Kakara kikiri, Kemer’e gidildi. Antalya’nın en baba yatırım diye methiyeler düzüldü. Peki sonra ne oldu?
ONLAR KONUŞTU, AKAYDIN ÖDEDİ
Ne olduğuna geçmeden önce Antalya Denizcileşme Platformu Başkanı İzzet Ünlü’ye kulak verelim. Çünkü İzzet Ünlü o dönemde Deniz Otobüsü projesine karşı çıkmıştı. Bu nedenle yüz ekşitenler oldu. Gel zaman, git zaman, süreç İzzet Ünlü’yü doğruladı. Diyor ki İzzet Ünlü; “Antalya-Kemer arası deniz taşımacılığı için, o zamanın parasıyla tanesi 1 milyon 100 bin liraya alınan deniz otobüsleri seçim rüzgarına malzeme yapıldı. Bu işin başını zamanın Deniz Ticaret Odası Başkanı Hüsnü Çöllü çekti. ‘Deniz otobüsleri şöyle iyi, böyle faydalı, acayip gerekli, müthiş çözüm’ diye kamuoyu oluşturdu. Sonra CHP’den Antalya milletvekili oldu. Deniz otobüsleri projesine imza atan dönemin AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de görevini Mustafa Akaydın’a devretti”. Yani koltuğunu kaybetti. Koltuğu devretti, ama deniz otobüsleri de Akaydın’ın başına kaldı. Maliyetini sorun, anlatsın.
HÜSNÜ ÇÖLLÜ NİYE KONUŞMUYOR?
CHP eski milletvekili Hüsnü Çöllü şu an, İstanbul, Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nda meclis üyesi. Aynı zamanda İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran’ın da deniz turizmi alanında danışmanı. Yani sadece Antalya-Kemer arasından değil, memleketin bütün denizlerinden, kıyılarından, sahillerinden, gemilerinden, teknelerinden sorumlu. Hepsi üzerinde bir etkisi, yetkisi var. Fakat deniz otobüsleri konusunda suskun… Ağzını bıçak açmıyor. Hem sektör temsilcisi, hem de kaçıyor. Deniz otobüsleri iki kere satışa çıkarıldı, ama alıcı yok. Bedava verseniz almaz kimse. İskelede, kıçtan karaya demirli olarak çürüyorlar şu an. Milli servet göz göre göre eriyor yani. Sahip çıkan kimse yok.
Kumbul’un feribotu nerede? Bu kadar laf etmişken, unutulmuş bir gemiyi de birkaç satırla hatırlatalım. Bu deniz sevdası Bekir Kumbul’un belediye başkanlığı döneminde başlamıştı. Antalya-Kıbrıs arasında feribot işletilecekti hesapta. Bütün hazırlıklar yapıldı. Deniz Baykal davet edildi. Baykal buradan feribota binip Kıbrıs’a çıkacak, Kıbrıs Cumhurbaşkanı da onu iskelede karşılayacaktı. Hatta Büyükşehir Belediyesi’nden bir ekip Girne’ye gidip ortalığı kolaçan etti. Bütün memlekete ilan edildi. Gün geldi, ama tıs. Çünkü küçük bir detay (!) unutulmuştu: Gemi… Norveç’ten yola çıkan gemi bir türlü Antalya’ya gelemedi. O günlerin tanığıyım. Belediyede kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sağır sultana bile duyurulan program iptal edildi. Baykal Kumbul’un biletini o gün kesti aslında. Diğer gerekçeler hikaye. İşte o feribot da şimdi Mersin’deki Taşucu iskelesi civarında yatıyormuş. Fakat Kumbul’un feribotunun, Türel’in deniz otobüslerinden daha akılcı olduğu da açık. En azından yatay değil, dikey… |