Hani şu üç kez yanlış yazarsan kilitlenen pim kodu gibi. Dijital çağda yaşıyoruz ya. Ezberlerin bozulduğu bir sanal dünyada. İnsani ilişkileri askıya aldığımız, ilişkilerde kaybetme korkusu yaşadığımız ve de yeniye başlamak için eskiyi bitirme kaygımız. Neyse haddimi fazla aşmadan konuyu toparlamalıyım. Demem o ki yaşadığımız dönemde ilişkilerde bir kaybetme korkusu yaşanıyor sanki. Yaşam DNA'mız bozuluyor gibi. Size de öyle gelmiyor mu?

***

İlişkilerimiz kişiliğimizi ele veriyor ya, bize öğretilen bu değil mi? Yaşamı askıya aldığımız şu günlerde, çoğumuzun da yaptığı gibi sanal da kalan insani ilişkiler sorgulanıyor. Nedeni belki de ilişkilerde kaybetme korkusu. Göremediğimiz, dokunamadığımız, dertleşemediğimiz, uzakta kaldığımız. Enerjiyi istiflediğimiz.

***

Peki, biraz daha derinleştirirsek, paylaşma duygusunu unutup bencilleşiyor muyuz? Kendini sevmek bencillik midir? Değildir bence. Bencillik paylaşmamak, sadece kendine saklamak değil midir? İyiliğini, hoş sohbetini, zamanını kimseyle paylaşmadan kendine saklamak, stoklamak ziyan etmek gibi. Bu değerleri üst üste koyup istiflediğimiz için de ne içsel coşku kalıyor ne de insani ilişkide bereket. Geriye kalan ortaya karışık!

***

Şimdi gelelim sözün özüne. Bu ruh halini bir yol gösterici ile aşmak isterken kitapların arasında yazar Hakan Mengüç’ü buldum. Kitabın adı ‘Kalbin temizse hikayen mutlu biter’. Eee sorguladığım konulara bakılırsa, kalbimin pek de temiz olmadığını mı düşünmeliyim. Takıldığım konuların altını çizerek okurken bazı sayfaları da es geçiyorum. Ve fakat bir paragraf var ki takıldım kaldım. Yazar, ilişkiyi tanımlarken şöyle diyor ‘İlişkiler, eksik tarafımıza yerleştireceğimiz protezler değil. Bütünlüğümüzü taçlandıracağımız sevgi dolu paylaşımlar, ortaklıklardır. Yaslanmak için değil, güç ve sevgi birliği yaparak çoğalmak için ilişkilere ihtiyaç duyarız’. Nasıl ama…

***

Acaba diyorum içimizdeki bu hep bir kaybetme korkusu hem hayatı, hem ilişkileri yıpratan sahte duygulardan biri mi? Sona geldiğimizde, üç kez yanlış yazıp kilitlenen pim kodu misali mi? Biz yine de insani ilişkileri ıskalamadan, yolu doğru yürümekten vazgeçmemeliyiz sanıyorum. Format atmaya ne dersiniz? İyi hafta sonları…