Psikoloji Tarihi ve Teorileri dersinde hocamız, "Karanlık Üçlü" terimine kısaca değindi. Peki, bu "Karanlık Üçlü" nedir? Narsisizm, Makyavelizm ve Psikopati. Hadi bu üçlü hakkında kısa bir açıklama yaptıktan sonra, bu konunun günümüzdeki yansımalarına odaklanarak devam edelim.
Narsisizm kelime olarak Yunan mitolojisindeki efsanelerden biri olan Narkissos’tan geliyor. Narkissos suda kendi yansımasını görünce kendine aşık olur ve yansımaya bakmaktan kendini alamaz, bu şekilde kendine bakarken fiziksel ihtiyaçlarını karşılayamamaktan ölür. Hatta bununla ilgili İtalyan ressam Caravaggio'nun 1594-1596 tarihleri arasında yaptığı "Narcissus” adlı yağlı boya tablosu, Roma'daki Galleria Nazionale d'Arte Antica'da sergilenmektedir. Efsaneden de resimden de anlayacağınız üzere narsisizm kişinin kendine duyduğu hayranlık, kişinin kendine aşık olması, kendini diğerlerinden üstün görme, benmerkezcilik ve bunun beraberinde getirdiği eleştiriye kapalılık, empati duygusu yokluğu gibi özelliklerle kısaca tanımlayabileceğimiz bir kişilik bozukluğu.
Makyavelizm adını ve özelliklerini Niccolò Machiavelli'den almaktadır. Makyavelizm duygu eksikliği, kişisel menfaate aşırı düşkünlük, insanları manipüle etme, insanları sömürme, insanların zayıf noktalarını belirleyip planlı ve stratejik ilerleme, etik değerlerden yoksunluk, kısacası “Zafere giden her yol mübahtır” mantığıyla hareket edilen bir kişilik bozukluğu.
Psikopati; insanlara duygusuz ve bencil yaklaşma, düşük düzeyde empati veya pişmanlık gösterme, manipülatif olma, istediklerini elde etmek için insanlara duymak istediklerini söyleme, yalan söyleme, olduğundan daha güçlü ve zeki olduğuna inanma, başarılı ve güçlü insanlara yakın davranma, benmerkezcilik, otoriteden nefret etme, umursamama, kandırma, kendilerini kurallardan üstün görme gibi özelliklere sahip olan, kısacası empati ve vicdan eksikliği ile karakterize olan bir kişilik bozukluğu.
'Karanlık Üçlü'ye ait kişilik özelliklerine sahip insanları iş yerlerinde görmek mümkün olabilir. Ama ben şu anda bu karanlık üçlüyü sadece savaşa sebep olan erkeklerde görüyorum. Biraz kendiniz araştırma yapıp konunun derinlerine inerseniz aslında bu üç kişilik bozukluğunun bütün savaş çığırtkanlarında olduğunu anlayabilirsiniz. Ancak tabii unutmamamız gerekir ki savaşın nedenleri çok çeşitli ve karmaşıktır. Tek başına Karanlık Üçlü kişilik özelliklerine sahip bireylerin savaşa yol açtığını söylemek, diğer politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel faktörleri göz ardı etmek anlamına gelebilir. Savaş, uluslararası ilişkilerdeki komplike bir süreçtir ve bu tür kişilik özelliklerine sahip bireyler bu sürecin sadece bir parçasını oluştururlar. Savaşın kökenlerini anlamak için bu tür faktörlerin tümünün göz önünde bulundurulması gerekli olsa da haberlerde ve sosyal medyada gördüğüm savaş manzaralarından sonra içimden savaşa sebep olan erkeklerle ilgili daha fazlasını yazmak geliyor.
Bu kişilik özelliklerine sahip bireyler toplumun farklı alanlarında da bulunabilir. Özellikle akademi, bu tür kişilik özelliklerinin görülebileceği fiziksel değil de psikolojik bir savaş alanı olarak karşımıza çıkabilir. Akademide, başkalarının emeğine saygı duymayan, yaratıcılıktan uzak, başkalarının yayınlarına veya yayın hazırlıklarına bakıp intihal ve aşırmacılık yapan kişilere bence karanlık üçlüye sahip kişiler diyebiliriz. Emek hırsızlığı, özellikle bilimsel dünyada ciddi bir meseledir ve bilimsel etik kuralların ihlali olarak kabul edilir. Bu nedenle herhangi bir esinlenmenin, kaynağını belirtmeden kullanılmasının kabul edilemez olduğunu hatırlatmayı çok önemli buluyorum. Küçük bir ilham bile olsa başkalarının çalışmalarına saygı göstermek ve kaynakları doğru bir şekilde belirtmek etik bir zorunluluktur.
Karanlık Üçlü kişilik özelliklerine sahip bireylerin, toplumun her kesiminde, akademide ya da uluslararası sahnede savaşa neden olabilecekleri gerçeğiyle yüzleşmek bizi toplumsal bilinç ve etik değerlerle donanmış bir toplum oluşturmak, daha sakin ve barışçıl bir dünya için adım atmaya yönlendirebilir. Umuyorum ki karşımıza hep etik değerlere sahip, empati duygusu gelişmiş, iyi insanlar çıkar.
Karanlık Üçlü
Funda Alpaslan Talay / Uzman Sosyolog
Yorumlar