Kitaplar, hayatımızın bir parçası ve okuyup işimiz bitince bir kenara atabileceğimiz eşyalar değil. Çoğu kitap kurdu, kitaplarla duygusal bir bağ kurar; çok sevdiği kitapları yanı başında tutmayı sever.

Hatta gelir gider çocuğu gibi okşar…

Yeryüzünde bazı kitaplar var ki bırakın okumayı kendisine dokunmak bile öldürücü olabilir.

Danimarka’da araştırmacılar 16.ve 17. yüzyıllardan kalma kitapların sergilendiği bir kütüphanede yaptıkları araştırmada; kitap ciltlerinde arseniğe rastladılar.

Arsenik ölümcül bir zehirdir ve etkisi yüzyıllar geçse de geçmez.

Peki, kitap ciltlerinde arseniğin ne işi var?

Yüzyıllar boyunca insanlar istedikleri renkleri elde etmek için bitki, hayvan gibi organik ve inorganik maddelerden faydalanarak bunu bir sanat ve meslek dalına çevirdiler. Bizim topraklarımızdan örnek vermek gerekirse; Likya’nın Aperlai şehrinin geçim ve zenginlik kaynağı; deniz salyangozlarından elde ettikleri mor renkle boyadıkları kumaşlar olmuştur.

Viktorya dönemi; Britanya’nın 1837-1901 yılları arasını kapsayan sanayi devriminin yükselişi ve Britanya’nın en güçlü olduğu dönemi içerir. O döneme bir bakış attığımızda Büyük Britanya’nın bu dönemden nasıl sağ çıktığına inanamazsınız.

Seri üretim ve fabrikalaşma insan sağlığını gözetmeksizin kullanılan kimyasallar ve koruyucular…

Gelen zenginlikle beraber bu dönemde evlerin dekorasyonlarında, duvarlarda, duvar kâğıtları popüler hale geliyor. Bu duvar kâğıtlarında; ‘Paris yeşili’ olarak adlandırılan renge ulaşmak için bakırla arsenik karıştırılıyor. İşin ilginç tarafı arseniğin zehir olduğu biliniyor. Hatta arkasında iz bırakmadığı için genelde insanlar birilerinden kurtulmak istediğinde bu zehri kullanıyor. Sanırım içilmediği takdirde zararsız olduğu kanısına varıldı ki hiç tereddüt edilmeden bu zehir boyama sektöründe kullanıldı.

‘Paris yeşili’ olmazsa olmaz tabi…  Bu duvar kâğıtları zamanla dökülerek toza dönüşüp, soluyan insanları hasta edip, akciğer kanserinden ölümüne neden oldu.

Bu dönemde bir bilim insanı olan Dr. Robert C. Kedzie'nin ‘Ölüm Duvarlarından Gölgeler’ adlı bir kitap yayınladı. İsmine aldanmayın; korku ya da bir gerilim kitabı değil. Doktor, araştırmalar sonucu bu duvar kağıtlarının ölümcül olduğunu anlamış ve insan sağlığına dikkat çekmek için bu duvar kağıtlarından numuneler alarak hazırladığı 100 kadar kitabı kütüphanelere dağıtmıştır. Arseniğin ölümcül olduğunu bildiği için de sayfalarını vernikle kaplatmıştır. 

Zamanla doktorun vernikle aldığı önlemin yetersiz olduğu ortaya çıkıyor. Bu kitaplar, dokunan insanlara ölüm saçmaya devam ediyor. En sonunda gerçek anlaşılmış ve kitaplar imha edilmiş. Şu an bu kitaplardan sadece 4 tane var ve sayfalar bu sefer de plastikle kaplanmış bir şekilde sergileniyor.

Dünden bu güne geldiğimiz nokta ise; şuan biz de, kim bilir nasıl öldürücü kimyasallara, zehirlere maruz kalıyoruz ama farkında değiliz. Dikkat! Masum ve zararsız görünen şeyler aslında ölümcül de olabilir…