Konuya doğrudan girelim ve konu başlığının içeriği Hukukta Arabuluculuk Sistemi' ve modelin işlevine bir göz atalım. Zira bu günlerde toplumun özellikle de ev sahibi kiracı meselesinin önemli gündem maddesi. O halde neymiş arabuluculuk sistemi, hukuk uyuşmazlıklarını bir arabulucu eşliğinde alternatif olarak çözülmesini içeren yöntemmiş. Arabulucu ise tamamen tarafsız ve bağımsız kişi olarak tanımlanıyormuş. 2012'de yürürlüğe giren arabuluculuk sistemi, bilindiği gibi 1 Eylül itibariyle de zorunlu olarak uygulanacak.
***
Dedikten sonra gelelim asıl meseleye, yani arabulucu sistemi nedir, nasıl işler. İşte bundan sonrasını arabulucu avukat Elif Hondu Çil anlatıyor anlaşılır biçimde 'Hukuk sistemimize 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ ile giren ve alternatif bir çözüm yöntemi olarak nitelendirilen arabuluculuk, aralarında davaya konu olmuş ve olabilecek bir uyuşmazlık olan kişilerin, uyuşmazlıklarının bir arabulucu eşliğinde karşılıklı olarak müzakere edilerek çözüme kavuşturulmaya çalışıldığı bir süreçtir.’
***
Peki, arabulucu kimdir, uzmanlık eğitimi alıyor mu? Evet, alıyormuş, arabulucu; arabuluculuk faaliyetini yürüten ve bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş gerçek kişiymiş. Arabuluculuk ise, sistematik teknikler uygulayarak görüşme ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve isteğe bağlı olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemiymiş. Tarafsız ve bağımsız bir kişi olan arabulucu bu görüşmeler esnasında tamamen tarafsızmış.
***
Yani sistem, mahkeme öncesi uzlaşma süreciymiş. Sistemin, yargıya da katkısı olduğuna dikkat çeken avukat Hondu Çil, ‘Dava sürecine nazaran daha masrafsız, daha hızlı, gizli ve en önemlisi barışçıl bir yöntem olan arabuluculuğun asıl amacı, her iki tarafın da kazanması. Dava yoluyla meselelerin halledilmesinde, taraflardan birisi kazanır diğeri kaybeder. Ancak arabuluculukta, taraflar kendi çözümlerini, kendi ürettikleri ve sonuca da kendileri ulaştıkları için her iki taraf da kazanır. Bunun dışında, ortalama bir davanın 2 yıl sürdüğü ülkemizde aynı uyuşmazlığın 2 saat ya da 2 günde çözümlenmesi mümkün. Bu durum hem mahkemelerin yükünü hafifleten hem de taraflara zaman tasarrufu sağlayan büyük bir avantaj' diyor.