Cümleyi tırnak içine aldık ve beyan esastır dedik. Zira tavsiye Ankara'dan geliyor. Aslına bakılacak olursa ‘çalışmak insanı zinde tutar’ gibi fiyakalı bir cümleyi de biz söyleyelim. Ve devam, 'Son nefesinize kadar çalışın önerisi emeklilere yapılmış sanki ne dersiniz? Hani yaş 70 iş bitmiş demeyin sistemde kalın ve çalışın misali. Yahu, emekli olup da torun torbayla evde oturan emekli mi kaldı. En düşük emekli maaşı olmuş 14 bin küsur bunun ederi ne ola ki? Emeklilerin çoğu zaten ikinci bir işte (bulabilirse) çalışıyor, çalışmak zorunda, kendini fiilen emekli eden var mı, onlar zaten son nefesini verene kadar çalışıyor, bir türlü emekli olamıyor ki emekli olmanın sefasını sürsün.
***
Millettin derdi bitmiyor. Alın işte sağlıkta randevu krizi derinleşiyor. Kamu hastanelerinde yaşanan hasta kuyruğu dönemi bitti ama bu kez de randevu isyanı dönemi başlamış. Verilen randevular bir iki ay sonrasına atılıyormuş. Doktorlar deseniz günde 80-90 hastaya bakmak zorunda kaldıkları için hastaya teknik olarak fazla zaman ayıramamaktan yakınır olmuş. Yani hasta dertli doktor dertli. Peki sağlık komple bir hizmet değil mi? Vizyon hatası mı nedir? Şehir hastaneleri de hizmete girdi ama aylar sonraya verilen randevu krizi, hastayı hasta eder hale gelmiş.
***
Oysa kamu hastanelerinde randevu sorunu krize dönüşünce dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, konuya el atmış ve onaylı randevu sistemini devreye almıştı hatırlarsınız. Hatta sistemin işleyişini de yazıp çizmiştik zamanında. Sisteme göre, ertesi gün randevusu olan her hasta, saat 20'ye kadar randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirecekti. Peki hasta, randevu ile ilgili koşulları yerine getirmezse ne olacak, işte zurnanın zırt dediği yer burası, randevusuna gelemeyen hastalara yaptırım uygulanacak, hasta 15 gün ayni branştan randevu alamayacaktı. Ne oldu sistem işleyemez hale mi geldi ne?
***
Hatta dönemin Sağlık Bakanı bir önemli konunun daha altını çizmiş ve yeni dönemde ayrıcalıklı iki hasta gurubumuz var. 65 yaş üstü hastalarla kanser hastaları. Bu gruptaki hastalar, onay işlemlerinden istisnadır açıklamasını yapmıştı. Randevu Koordinasyon Merkezi'nin takip edeceği Onaylı Randevu Sistemi, hastanelerdeki hekimlere de zamanı verimli kullanma imkanı sağlayacaktı. Böylece randevu sadakatsizliği sebebiyle boş kalan kapasite, hizmet bekleyen hastalar için kullanılabilecek ve öncelik, talep bırakan hastalarda olacaktı falan filan. Ee ne oldu da randevu krizi yine başladı?
***
Ve dahi taleplerin etkin şekilde karşılanabilmesi için devreye alınan Randevu Koordinasyon Merkezi'nin faaliyetleri yine mi tutmadı? Randevu krizi yaşayan çoğu emekli ve dar gelirli olan hastalar merak edip soruyor da. Sağlıklı günler dileğiyle şimdilik hoşça kalın.