Mart ayı geldi, on iki ayın sultanı Ramazan geldi geliyor, ardından yerel seçim. Seçim yerel ama ülkenin gündemi genel. Başkentin de, siyasetin de gündeminde, yerel seçimlerin kilit seçmeni emekli var. Ankara 'seyyanen zamda adaletsizliğin farkındayız' diyor ve emekliye hak ettiğinin verileceğini açıklıyor. Anladığımız, yerel seçimin dinamikleri 16 milyon emekli. Merak bu ya, seçmen 31 Mart'ta ne mesaj verir acaba?

***

Toplum yerel seçimlere odaklandı. Seçim tarihi yaklaştıkça, Belediye Başkan adayları vaatlerini sıralıyor, seçim araçları ise Antalya'nın cadde ve sokaklarımı turluyor. Şehrin havası değişti, havaya seçim atmosferi karıştı. Da sokağa inildiğinde en fazla emekliden geliyor feryat. Ankara ‘10 bin lira emekli maaşı yeterli değil' dedi. Aldığı maaş asgari ücrete bile ulaşamayan emekliler de ‘herkese var ama bize yok' diye sitem ediyor ve aylıklarının nasıl yükseleceğini soruyor. Emeklinin sabrının sonu artık selamet gibi görünmüyor beyler.

***

Seçmene gelirsek seçmen çok yorgun, bıkkın, moralsiz ve düşünceli ‘bundan sonrası ne olur’ diyor. Vaatler, katalog laflar yerine gelecek mi, yoksa seçim meydanlarında unutulup gidecek mi? Ama artık nefes almak istiyoruz değil mi? Sözün özü, yerel seçimin belirleyicisi ne olur acaba, seçmen 31 Mart'ta ne mesaj verir. Aman başımız ağrımasın da.

***

Dedikten sonra gelelim, Ramazan ayı fırsatçılarına. Ramazan gelmeden fırsatçılar sahnede yerini almış bile. Peki, bu fırsatçılar nasıl oluyor da önlenemiyor, fiyat kontrolü yapılamıyor mu merak ediyoruz da. Bir yanda pahalılık var, bir yanda üreticinin isyanı, diğer yanda tüketicinin etiket isyanı var ortaya karışık! En fazla ezilen de, ağır yaşam koşulları altında yaşam mücadelesi veren de sabit gelirli ve emekli kesimi. Kırmızı ete 2 ayda ikinci zam gelmiş, yani evdeki hesap kasaba uymaz olmuş. Yaşasın Kurban Bayramı… Hani Ramazan ayı fırsatçılarından söz ettik ya, işin içinde bir de et sahtekârları varmış. Yapılan inanılır gibi değil, kilogramı artsın diye kırmızı ete su enjekte ediliyormuş ve bir kilo et, oluyormuş sana 2 kilogram. Okus pokus… Kasaplar da bu durumdan şikâyetçiymiş ama gıda sahtekârları her türlü hinliğin peşinde. El insaf yahu.