Antalya’nın sadece turizm ve tarımın başkenti olmadığını, aynı zamanda arkeolojinin de başkenti olduğunu söyleyip duruyoruz ya, sözlerimiz havada kalıyor olabilir. Birkaç kez rakam da verdik, fakat tabloyu çok net anlatmamış olabilir bu rakamlar. Daha yeni ve resmi rakamları aktarırsak fotoğraf görünür hale gelecektir. Geçen yıl, yani 2024’te Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye'den bilim heyetleri tarafından 173 arkeolojik kazı gerçekleştirildi. Bunun 15’i Antalya’da… Şöyle sıralayalım: Patara, Phaselis, Olympos, Myra-Andriake, Aziz Nikolaos Kilisesi, Aspendos, Arykanda, Syedra, Perge, Side, Alanya Kalesi, Karain, Kızılin, Sillyon ve Hacımusalar Höyük…

ANTALYA BİR LABORATUVAR
Bunlardan Patara, Myra-Andriake ve Alanya Kalesi, Akdeniz Üniversitesi tarafından kazılıyor. Yani 15 kazıdan 3’ü… Syedra’nın Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi tarafından kazıldığını da eklersek Antalya üniversiteleri tarafından yürütülen kazıların oranı 15’te 4’e çıkıyor. Diğer üniversiteler tarafından yapılan kazıları da aktaralım: Karain ve Kızılin, Ankara Üniversitesi; Phaselis, Selçuk Üniversitesi; Olympos, Pamukkale Üniversitesi; Aziz Nikolaos Kilisesi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi; Aspendos, Afyon Kocatepe Üniversitesi; Arykanda, Hacettepe Üniversitesi; Perge, İstanbul Üniversitesi; Side, Anadolu Üniversitesi; Sillyon, Pamukkale Üniversitesi; Hacımusalar Höyük ise İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından kazılıyor. Yani Antalya, sadece Akdeniz Üniversitesi’nin değil, birçok üniversitenin laboratuvarı…

EN ÇOK AMERİKALILAR KAZIYOR
Antalya bu 15 kazıyla Türkiye birincisi. 13 kazıyla Muğla, 12 kazıyla da İzmir izliyor. Yabancı kazılara da bakalım. Önce şunu belirtelim; Türkiye’deki yabancı kazılar da Cumhurbaşkanı kararıyla yapılıyor. 2024’te yabancı bilim heyetleri tarafından 30 kazı yürütüldü. Bunlardan 2’si Antalya’da… Gazipaşa’daki Antiocheia Ad Cragum antik kentini Prof. Dr. Michael Charles Hoff başkanlığında Amerikalılar, Finike’deki Limyra’yı da Martin Seyer’in Avusturya ekibi kazıyor. Tam burada bir parantez açıp, yıllardır Limyra’da çalışan Martin Seyer’in bizden biri gibi olduğunu, bölge insanı tarafından çok sevildiğini ekleyelim. Bu yabancı kazıların ülke dağılımını merak edenler için de rakamları şuraya koyalım: Amerikalılar 10, İtalyanlar 7, Almanlar 4, Japonlar 3, Avusturyalılar 2, Fransızlar 2, İsviçre ve Belçikalılar da 1’er kent kazıyor.

YÜZEY ARAŞTIRMALARI ÇOK AZ
Diğer rakamları da hızlıca verelim: 57 müze kazısından 1 tanesi Antalya’da yapıldı. Rhodiapolis kazısı… Aynı zamanda 156 müze kurtarma kazısından 3 tanesi de Antalya’daydı. Türkiyeli bilim heyetleri tarafından gerçekleştirilen 95 yüzey araştırmasından 3’ü Antalya’da… Bunlar Perge, Aspendos ve Elmalı çevresindeki yüzey araştırmaları. Türkiye’de yabancı bilim heyetleri de 5 yüzey araştırması gerçekleştiriyor. Bunlardan biri Manavgat’taki Lyrbe antik kentinde… Buradaki Alman bilim heyetinin başkanı aslında bir Türk… Dr. Işıl Rabia Işıklıkaya Laubscher…

ARKEOLOJİNİN BAŞKENTİ OLMAK
Geçen yıl 2 sualtı araştırması yapıldı. Biri Antalya’da… Doç. Dr. Hakan Öniz Antalya ve Mersin kıyılarında araştırma yapıyor. Ayrıca toplam 8 sualtı kazısı var. 3 tanesi Antalya kıyılarında yapılıyor. Doç. Dr. Hakan Öniz Kumluca Tunç Çağı batığını kazıyor. Antalya Müzesi de Kaş’taki Besmi Adası Batığı ve Adrasan’daki Hacıvat Burnu Antik Cam Batığı’nda kazı yaptı. 13 jeofizik-jeoradar çalışmasının 2’si Antalya’da yürütüldü. Antalya Müzesi Döşemealtı’nda, Side Müzesi ise Manavgat’taki Lyrbe antik kentinde jeofizik araştırması yaptırdı. 84 sondaj kazısından 8’i de Antalya’da… Görüldüğü gibi Antalya bütün başlıklarda var. Kelimenin tam anlamıyla bir laboratuvar. Fakat kent bunun farkında değil. Arkeoloji ne yazık ki kent gündeminin en alt sıralarında yer alıyor. Birçok bilim insanı geçmişte ve bugün Antalya’da yaşadığı, Antalya toprağını kazdığı halde, kent bunu ne kadar içselleştirdi? Değerini ne kadar bildi? Bu insanları ne kadar tanıdı, ne kadar sahiplendi? Bu toprakların arkeolojinin de başkenti olduğundan kaç kişi haberdar?