6 Şubat depremlerinin yıl dönümü geldi çattı. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli deprem 11 şehri yerle bir etti. 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yüzbinlerce kişi yaralandı ve milyonlarca insan evsiz kaldı. Şehirler dümdüz oldu. Hala konteynerlerde yaşayanlar var.

"Deprem oldu" haberiyle uyandık ve felaketin boyutundan habersizdik. Günler geçtikçe ve haberler gelmeye başladıkça acı tablonun farkına vardık. Deprem haberi 3-4 ay gündemde yerini korudu. Sonrasında zamanla hayat bu felaketi yaşamayan insanlar için normale döndü ama yaşayanlar içinse bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü. Yaralar ne kadar sarıldı net bilmiyoruz. Ateş bir kez daha düştüğü yeri yaktı.

O dönemde hepimiz korkuyla deprem çantaları hazırlayıp geceleri başucumuzda su ve yiyeceklerle uyur olmuştuk. Sonra zamanla rahatladık ve yaşadığımız coğrafyanın deprem kuşağı olduğunu unuttuk ya da bu gerçekle yüzleşmek istemedik. Hatta depremle ilgili konuşan uzmanları 'felaket tellallığı yapıyor' diye eleştirenler oldu. Açık ve net, gerçekle yüzleşmek istemiyoruz. Toplumca acıdan mı besleniyoruz bilmiyorum. Rahatlığımız korkutucu boyutlarda, ihmaller almış başını gidiyor. Bir otel yangınında bile 79 canımız gitti, bu tarz felaketlere karşı çok eksiğiz çok… Şu an o büyüklükte bir deprem daha yaşansa manzaranın değişeceğini hiç düşünmüyorum. Aynı felaketle sonuçlanır gibi geliyor. Aynı sorumsuzluk aynı bilinçsizlik devam ediyor.

Gözler yıllardır beklenen İstanbul depremine çevrildi. Bu gerçek tersine bir göç başlattı. İnsanlar daha güvenli yerler tercih etmeye başladı ama depremden kaçarak mücadele edilmez.

Son günlerde tam da 6 Şubat depreminin yıl dönümüne yakın Ege’den deprem haberleri gelmeye başladı. AFAD'ın verilerine göre, 28 Ocak - 3 Şubat 2025 tarihleri arasında Ege Denizi'nde 570 deprem kaydedildi. Uzmanlar, bölgede artçı depremlerin bir süre daha devam edebileceğini söylüyor. Bu arada 3 Ocak’ta Antalya Körfezi’nde 4,5 büyüklüğünde deprem oldu hatta Alanya’da çokça hissedildi. 22 Ocak tarihinde de Kaş’ta bir deprem oldu.

Felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama veriler ortada. Ege Denizi'nde meydana gelen depremlerin ardından, AFAD ve MTA tarafından güncellenen fay hattı haritasına göre, Türkiye'de 45 il ve 110 ilçe diri fay hatları üzerinde bulunuyor. Yani biz ciddi ciddi bir deprem ülkesiyiz, önce bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor. Depremden kaçmak çözüm değil, depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Mesela Japonya... Adamlar sürekli sallanıyor. Depremlerin büyüklüklerine baktığınız zaman korkutucu boyutlarda. Bizim buralarda o büyüklükte bir deprem olsa taş taş üstünde kalmaz, dümdüz oluruz ama adamlarda can kaybı bile yaşanmıyor. Yani depremle yaşamayı öğrenmişler. Darısı bizim başımıza…