Finike’de, eşiyle birlikte katledilen çevreci Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun emaneti bir dernek var: Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği… Kısa adı TORAÇDER… Büyüknohutçu çiftinin katledilmesinden sonra fazla varlık gösteremeyen, sesi azalan bu dernek, geçtiğimiz sene Finike TORAÇDER adıyla yeniden canlandırıldı. Şimdiki başkanı Önder Akülkü. Emekli tarih öğretmeni olan Önder hoca, Finike’de eşiyle birlikte Heredot’s House isimli mekanı işletiyor.

1606’YI ANLATAN KONFERANS
Bu ikinci baharında güzel işler yapıyor TORAÇDER… Bir yandan Finike başta olmak üzere bölgenin, Torosların, sahilin, sedir ağaçlarının sesi soluğu olurken, diğer yandan da çeşitli söyleşilere imza atıyorlar. Dernek bünyesinde çeşitli komisyonlar da kurdular. Bunlardan biri Tarih ve Arkeoloji Komisyonu… Söyleşileri bu komisyon düzenliyor. İyi başladı; devam da edecek. TORAÇDER’in Tarih ve Arkeoloji Komisyonu, Finike Kaymakamlığı ve Finike Belediyesi’yle birlikte, “Finike’nin Kayıp Kızları / 1606 Finike Kalesi Baskını” başlıklı bir konferans düzenleyecek. Dernek yönetimi, 31 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek bu konferans için çalışıyor. Finike’de bu söyleşileri büyüterek sürdürecek, çoğaltacak bir kitle, duyarlı insanlar olduğunu biliyorum. Koskocaman konserlere, büyük etkinliklere imza atmış bir ilçe Finike.

MÜHENDİSLİK HARİKASI KÖPRÜ
TORAÇDER’in Tarih ve Arkeoloji Komisyonu, ilçede bulunan 5 sivil toplum örgütü adına, geçen hafta Finike Kaymakamlığına bir dilekçe verdi. Limyra antik kentinin doğusunda, Hasyurt bölgesinde, 360 metre uzunluğunda bir antik köprü var. Halk arasında bilinen ismiyle Kırkgöz Kemeri… Bu köprünün korunmaya alınması ve restore edilmesi isteniyor. Yapıldığı dönem için mühendislik harikası olan bu köprü, şu an bile 30 tonluk bir kamyonu taşıyabilecek kapasitede. Teknik ve tarihi önemine rağmen Türkiye’de çok az bilinen, 28 kemerli, 360 metre uzunluğundaki bu taş köprü, dünyadaki en eski basık kemerli köprülerden biri.

Whatsapp Image 2025 03 03 At 09.17.40 (1)

BİR ZAMANLARIN ALAKIR ÇAYI
Bu kadar yassı kemerler, köprünün yapıldığı dönemde eşsiz bir özelliğe sahipti ve basık kemerlerin yeniden yapılmaya başlandığı 14. yüzyıla kadar bir daha yapılamadı. Yani bu köprü bin yıldan fazla bir süre benzersiz kaldı. Alakır Çayı’nı geçmek için inşa edilen köprünün altından şu an sadece küçük bir dere akıyor. Limyra Köprüsü’nün yapım tarihi olarak, aynı yapı tekniğinin kullanıldığı Aspendos Köprüsü’nden yola çıkılarak, MS 3. yüzyıl öneriliyor. Bu köprünün bir benzerinin kalıntıları da Ksanthos nehrinin geçtiği ovada bulunuyor.

Whatsapp Image 2025 03 03 At 09.17.40